suriye-ic-savasi

Suriye'de Ulusal Bütünlük ve Siyasi Çözüm Batılı Güçler Tarafından Engelleniyor

Türkiye Denge Politikaları ile Kendi Dar Çıkarlarının Peşinde: Türk Hükümeti Burjuva Reformcu Muhalefet Partisi İhvanı Ortada Bırakmış İzlenimi Vermekten Kaçınıyor.

Türkiye Denge Politikaları ile Kendi Dar Çıkarlarının Peşinde: Türk Hükümeti Burjuva Reformcu Muhalefet Partisi İhvanı Ortada Bırakmış İzlenimi Vermekten Kaçınıyor.

Suriye adım adım ikinci Irak olmaya doğru gidiyor, önemli fark Rusya desteği, fakat Rusya'nın desteğinin Suriye'de toplumsal ve siyasal istikrarı sağlaması ve çatışan taraflar arası siyasi kutuplaşmayı ve siyasi parçalanmayı gidermeye yetmesi zor görünüyor. Çünkü, bir yandan ABD ve batılı güçler diğer yandan, Türkiye Suriye içinde siyasi parçalanma yanlısı siyasi güçleri destekliyorlar. Dün Çin BM temsilcisi, Suriye'nin siyasi bağımsızlığa sahip olmasının önemine vurgu yaptı. 

Zamanında Irak için de "Irak 3-4 bölgeye bölünecek" "Irak'ın toprak bütünlüğü" sağlanmalı biçiminde siyasi sloganlar atılıyordu. Bu toprak bütünlüğü sloganları Irak'ta kendileri için çıkar peşinde koşan çeşitli güçlerin, kendi hedeflerini gizlemek için ortaya attığı sloganlardan başka bir şey değildi. Bugün Suriye'nin gelecekteki siyasi düzeni açısından olumlu rol oynayan Rusya faktörü dışında Suriye'yi Irak'ta bugüne değin yaşanan benzer bir gelecek bekliyor. 

Birincisi, ABD, Avrupalı büyük güçler, Rusya. İkincisi bölgenin güçlü devletleri, a) Türkiye, b) Suudi-Mısır Bloğu c) İran, kendi çıkarlarına en yararlı olacak yeni Suriye'nin siyasi haritasını şimdiden çizdiler. Bu siyasi haritada azami hedefler ve asgari hedefler şimdiden belirlenmiş durumda.

Bugün, Suriye içinde çatışma halinde olan en güçlü 3 yerel taraf bulunuyor, bunların hedefleri de şöyle:

Birincisi, Esad önderliğindeki Suriye hükümeti: Bu güç Rusya ve İran desteği ile olumsuz durumu olabileceği ölçüde olumluya çevirmek istiyor. Savaşın yaralarını sarmak ve yeniden toparlanmayı sağlayacak şekilde siyasi birliği sağlamak istiyor. Bizim Suriye hükümetinin rasyonel ve olumlu çabalarına destek vermemizden daha doğal bir siyasi tutum olamaz. Bizim bu tutumumuz sosyalist barış siyasetinin gereği ve hegemonyacılığa/emperyalizme karşı mücadele gereği kadar Suriye halkının barış içinde ekonomik ve sosyal gelişme çabalarına destek vermek anlamına geliyor. Şüphesiz, bizim Suriye'de asıl dostlarımız halkın geniş çoğunluğunun çıkarlarını savunan sosyalist ve gerçek demokratik partilerdir, (bunlar arasında bazı gerçek demokratik Kürt partileri de bulunuyor). Suriye hükümeti, bölgede Türkiye ile çelişmeler içinde olan önemli Arap ülkelerinden de kısmi destek alıyor. İran'a yaslanması nedeniyle Suriye bunlardan tam destek alamıyor.

Çin, Suriye hükümetine moral veren, Birleşmiş Milletlerde Suriye'nin haklı taleplerini destekleyen, Suriye'ye insani konularda mali destek veren, Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalelerine karşı çıkan bir tutum alıyor. Çin Suriye'de sekter tutum alan muhalif güçlerin Kürtler ve İslami partilerin hükümetle kalıcı bir siyasi uzlaşmaya varmasının en iyi çözüm olduğunu düşünüyor. Çin ve Rusya'nın Suriye ve Ortadoğu sorunlarında farklı tutumlara sahip olması doğal çünkü bu iki ülkenin ideolojileri ve politik ilkeleri farklı fakat bunlar yeterince gün ışığına çıkmıyor.

İkinci büyük yerel güç, silahlı İslami partilerdir: Türkiye bu şemsiye altına bir sürü Suriyeli grubu aldı. Bu gruplar Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun (SMDK) silahlı kanadını oluşturuyor. Bu şemsiyenin altındaki en öne çıkan grup Hamza Tümenidir.

Bunların Türkiye'nin yetiştirip, beslediği silahlandırdığı büyük bir ordusu bulunuyor (Ulusal Suriye Ordusu). Bu partiler AKP liderliğindeki Türkiye'nin Suriye'deki hedefleri için desteklediği uzun vadeli siyasi ve askeri yatırımdır. Uygun zaman geldiğinde Türkiye hükümeti Türkiye'de yaşayan büyük sayıdaki Suriye'li göçmenleri de kendi amaçları için devreye sokacaktır. Suudi-Mısır Bloğu ve Batılı güçler bir yandan Türkiye'nin bölge politikaları ile çeşitli düzeyde çelişmeler yaşadığı için, bu yerel güce desteği sınırlı düzeyde tutuyorlar. Diğer yandan Rusya'nın bölgede ve Suriye'de kazanım elde etmesini sınırlamak için, Türkiye ile bazı iş birliği noktaları bulmak, özellikle Suriye içinde kendilerine yakın Batıcı liberal unsurların (bunlar bugün dağınık görünüyor) lehine bazı tavizler koparmak için Türkiye ile iş birliği yapmak istiyorlar. Türkiye İslami partilerin devlet iktidarını paylaştığı bir çözümü savunuyor ve İslami partilerin hamisi ve siyasi garantörü olmak istiyor. Bu güç üzerinden Suriye üzerinde kontrol ve etkisini sürdürmek aynı zamanda Suriye'nin Kürt politikasını kontrol etmek istiyor. Bazıları bunu devlet aklı olarak görüyor, Türkiye 1 Mart tezkeresi ile Irak'ta yaptığı hatayı yapmayacak, Kuzey Suriye'de yüksek düzeyde özerkliğe sahip bir bölge yönetimine izin veremeyecek. Hesap budur.

Üçüncü, önemli güç çeşitli Kürt partilerinin oluşturduğu bloktur. İkinci blok, yani KNC Irak'ta iktidarda olan Kürt partilerine yakındır. KNC (ENKS olarak da bilinir), Kürt siyasi partilerinin ve Suriye'deki hareketlerin şemsiye koalisyonu olarak hareket ediyor. 2011 yılında Irak'ın Erbil şehrinde kuruldu.

Irak Kürt Partilerinin yani KNC etkisi altındaki Kürt partileri:

Suriye'deki Kürt Birliği Partisi (Yekîtî), başkan: İbrahim Biro
Kürdistan Demokrat Partisi – Suriye (PDK ‑ S), başkan: Siʿud Mala
Kürt Reform Hareketi – Suriye, başkan: Faysal Yusuf
Suriye'deki Kürt Demokratik Eşitlik Partisi başkanı, Niʿmat Dawud
Suriye'deki Kürt Demokrat Yurtsever Partisi, başkan: Tahir Sa'dun Sifuk
Suriye'deki Kürt Demokrat Partisi (el ‑ Partî), başkan: –
Suriye'deki Kürt Demokrat Birliği Partisi (Demokratik Yekîtî), başkan: Hacer liAli
Kürdistan Demokratik Birlik Partisi, başkan: Kamiran Haj ʿAbdu
Suriye'deki Kürt Sol Demokrat Partisi başkanı: Shalal Gado
Kürdistan Sol Partisi – Suriye, başkan: Mahmud Mala
Suriye'deki Kürt Gelecek Hareketi, başkan: Siamand Hajo
Suriye'deki Kürt Gelecek Hareketi, iletişim ofisi başkanı: Narin Matini
Suriye Yezidi Meclisi, başkan: Mizgin Yusuf
Öncü Parti Kürdistan-Suriye, başkan: İsmail Hesaf.

Bu üçüncü güç içinde başat unsur PKK'ye yakın olan partilerdir, bunlar Batı Kürdistan Halk Konseyi (MGRK) olarak bilinen TEV-DEM çatısı altında birleşmiştir. Kürt partileri içindeki bu ikinci grup ABD ve Batılı güçlerin moral ve askeri desteği ile büyük bir orduya sahiptir.

Yorum Bırakınız

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir