Sosyalizm Yolunda İlerleyen Komünist ve İşçi Partileri İzmir'deki Uluslararası Kongrede Neler Söyledi?

https://gercekgazetesi1.net/sites/default/files/styles/media_image/public/2023-10/tkpdunuyakomunistiscipartileritoplantisi.jpeg?h=e6a33408&itok=FZmwX189

Dünya Komünist ve İşçi Partileri Hangi Ortak Eylem Kararlarını Aldı?

Yazar: Eşref Şahan Kartal

Geçtiğimiz ay uluslararası komünist ve işçi partileri toplantısı TKP'nin başarıyla üstlendiği ev sahipliğinde İzmir'de toplandı ve önemli kararlar aldı. Maalesef sosyalist basınımız bu toplantıya gereken ilgiyi göstermedi ve gerçekleşen tartışmaları izlemedi. Biz aşağıdaki çevirilerle bu toplantıya katılan onlarca komünist ve işçi partisinin yaptığı sunumları sınıf bilinçli sosyalist işçilerin dikkatine sunmak istiyoruz. Aşağıda sosyalizm yolunda ilerleyen ülkelerin (Çin, Kore, Küba ve Vietnam) iktidar partilerinin konuşmalarını veriyoruz. Laos Devrimci Halkın Partisi'nin konuşması elimize geçmediği için çevirip yayınlayamadık. Bir sonraki yazımızda muhalefetteki partilerin konuşmalarını da yayınlayacağız.


23. İzmir Komünist ve İşçi Partileri Toplantısında Alınan Uluslararası komünist Hareket İçin Eylem Planı

Ortak Eylem Planı

Bizler, İzmir'deki 23. Uluslararası Komünist ve İşçi Partisi Toplantısı'na katılan komünist ve işçi partileri, bir sonraki uluslararası toplantıya kadar aşağıdaki ana konularda ortak ve işbirliği içinde eylemlerde bulunma irade ve kararlılığımızı ifade ediyoruz:

  1. Emperyalist savaşlara, nükleer silahlar dahil silahlanma yarışına, yabancı askeri üslere karşı durmak ve NATO'nun tüm uygulamalarını reddetmek; bu bağlamda NATO'nun tüm dünyada yayılmacılığına ve saldırganlığına karşı sınıf temelli propaganda ve seferberliği artırmak, NATO ve müttefiklerinin Ukrayna'daki savaşa ve İsrail'in Filistin halkına yönelik acımasız saldırganlığına dahil olmasına karşı çıkmak; NATO'dan çıkılması ve bir bütün olarak NATO'nun kapatılması için mücadeleyi güçlendirmek, 21 Eylül "Dünya Barış Günü"nde emperyalizm ve savaş karşıtı etkinlikler düzenlemek ve Dünya Barış Konseyi'nin çabalarını desteklemek.
  2. Faşizme ve onun görünümlerine karşı mücadeleyi uluslararası komünist hareketin önceliklerinden biri olarak kabul etmek. 2024 yılında 9 Mayıs Zafer Günü'nün 1945'te faşizme karşı kazanılan zaferin günü olarak kutlanmasının örgütlenmesi.
  3. Emekçilerin hakları, toplumsal adalet ve eşitlik için; tüm dünyada kapitalist sömürünün ortadan kaldırılması için; emek mücadelelerinin ve sendikal hakların kriminalize edilmesine karşı sınıf mücadelelerinin günü olarak 1 Mayıs 2024'ü daha güçlü bir şekilde örgütlemek.
  4. Dünyanın herhangi bir yerinde, her türlü baskı, müdahale ve yasaklamalara maruz bırakılan, siyasi hak ve özgürlükleri gasp edilen komünistlerle dayanışma göstermek.
  5. Komünistlerin mücadelesini simgeleyen uluslararası günleri, sosyalizmin değerlerini tanıtmak için ortak açıklamalar ve kampanyalarla onurlandırmak. Bu bağlamda, Lenin'in ölümünün yüzüncü yıldönümü vesilesiyle sosyalist ilke ve değerleri, sosyalizmin tarihsel geçerliliğini yaymak adına etkinlikler düzenlemek. Nelson Mandela'nın ölümünün onuncu yıldönümünü anmak üzere etkinlikler örgütlemek.
  6. Anti-komünizme, faşizme ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin tüm insanlığa yaptığı tarihi katkılara karşı düzenlenen yalan propagandalara karşı ortak etkinlikler geliştirmek.
  7. Başta emekçi kadınlar olmak üzere, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde eylemlerin artırılması yoluyla kadınların eşitsizliğe, baskı ve ayrımcılığa karşı mücadelesinin güçlendirilmesi.
  8. Küba'nın keyfi olarak "terörizme sponsor olan devletler" listesine dahil edilmesine ve Küba'nın içişlerine müdahale edilmesine karşı hareket etmek; ABD tarafından uygulanan ekonomik, ticari ve finansal ablukanın derhal ve koşulsuz olarak kaldırılması için Küba halkıyla dayanışmayı yükseltmek. Bu bağlamda, her ayın son hafta sonunda düzenlenecek olan Uluslararası Küba ile Dayanışma Günleri'ne daha aktif katılım sağlanması. 4-5 Mayıs 2024 tarihlerinde Guantanamo/Küba'da düzenlenecek olan 8. Uluslararası Barış ve Yabancı Askeri Üslerin Kaldırılması Semineri'ne katılım çağrısında bulunuyoruz. Uluslararası Küba ile Dayanışma Toplantısı'na; 2. Uluslararası Sol Parti ve Hareketlerin Teorik Yayınları Toplantısı'na; Küba Basın Günü'nde üçüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası "Patria" Kolokyumu'na katılımı teşvik etmek.
  9. Filistin halkını hedef alan acımasız İsrail saldırılarının ve işgalin sona erdirilmesi ile Filistin halkının kendi kaderini tayin, direniş ve bağımsız egemen bir devlet kurma hakkının talep edilmesi. Mültecilerin geri dönüş hakkının talep edilmesi ve ilgili BM kararları uyarınca koşullarının güvence altına alınması, Filistinli siyasi tutukluların serbest bırakılması. "Yüzyılın Anlaşması" olarak adlandırılan anlaşmayı ve işgal altındaki Filistin topraklarında, Suriye'nin Golan tepelerinde, Şebaa çiftliklerinde ve Lübnan'ın güneyindeki Kfar-Şuba tepelerinde bulunan yerleşimlerin inşası ve genişletilmesi de dâhil olmak üzere ABD ve İsrail'in sömürgeci ve ayrımcı politikalarını kınamak. Bu bağlamda, Filistin halkı için 29 Kasım Uluslararası Dayanışma Gününü kutluyoruz.
  10. Savaştan, işgalden, adanın ve halkının yapay olarak bölünmesinden elli yıl sonra, ilgili BM Kararları uyarınca Kıbrıs'ın yeniden birleşmesini desteklemek. İlgili BM kararları uyarınca Batı Sahra halkının kendi kaderini tayin hakkı için verdiği mücadeleyi desteklemek.
  11. Suriye halkını; gerici güçler ve ABD-NATO-AB emperyalizmi tarafından desteklenen kriminal gruplara ve ablukaya karşı, ekonomik yaptırımlara ve haksız Sezar yasasına son verilmesi adına, yabancı işgalci güçlerin ülkeden çıkması ve uluslararası yasalara ve sınırlara saygı gösterilmesi adına verdiği mücadelede desteklemek.
  12. Depremler, seller, kasırgalar, yangınlar ve tren kazaları sonucunda büyük yıkım ve kayıplara uğrayan ülkelerin halklarıyla dayanışmayı sürdürmek; kapitalizmin kâr hırsının ve plansızlığının birincil sorumluluğunu ifşa etmek.
  13. Çevrenin korunmasını talep etmek, kapitalist üretim ve tüketim modelini reddetmek adına kitlesel eylemliliklere aktif olarak katılmak.
  14. Başta Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU), Dünya Barış Konseyi (WPC), Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu (WFDY) ve Uluslararası Demokratik Kadın Federasyonu (WIDF) olmak üzere uluslararası anti-emperyalist örgütleri güçlendirmek için komünist ve işçi partileri ile bağlı örgütlerin ortak hareket etmesini sağlamak.
  15. 2024'te gerçekleşecek olan 24. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı'na başarıyla ilerlemek adına dünyanın tüm bölgelerindeki komünist ve işçi partileri arasındaki etkileşim ve işbirliğinin güçlendirilmesi.

Kaynak için buraya tıklayabilirsiniz.


Küba Delegesinin Konuşması

Toplantının açılış gününde Küba Komünist Partisi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Emilio Lozada García, uluslararası ve Latin Amerika'daki duruma değinen önemli bir konuşma yaptı ve Küba'nın karşılaştığı zorlukları, Ukrayna'daki savaşı, İsrail'in Gazze ve Filistinlilere yönelik saldırılarını anlattı.

Ayrıca Çin ve Vietnam gibi ülkelerin sosyalizmi inşa etmede başarılı örneklerinden bahsetti. 



Sayın Kemal Okuyan, Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri,

Sevgili Kardeşlerim,


Sizlere Küba Komünist Partisi adına en içten selamlarımı ve bu 23. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı'nın başarılı geçmesi yönündeki en samimi dileklerimi iletiyorum. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı'nın partilerimizin eklemlenmesi, koordinasyonu ve etkin çalışması açısından başarılı geçmesi en içten dileklerimle.

Havana'daki son toplantının üzerinden bir yıl geçti ve temsil ettiğimiz ve savunduğumuz büyük çoğunluğun karşı karşıya olduğu durum iyileşmedi, aksine daha da kötüleşti.

Görünüm kasvetli. Dünya çok boyutlu bir krizle karşı karşıya. Ticaret ve finanstaki konjonktürel dengesizlikler, istismarcı eşitsiz ticari alışveriş, bilimsel ve teknolojik bölünme, iklim değişikliğinin etkileri ve doğal kaynakların tükenmesi ve giderek yok olması aynı kurbanları vermeye devam etmektedir. Adaletsiz ve sürdürülemez uluslararası ekonomik düzen, gelişmiş ülkeler için ayrıcalıklı koşulları devam ettirmekte ve insanlığın çoğunluğunu azgelişmişlik koşullarına mahkum etmektedir.

Faşizm, yabancı düşmanlığı, nefret söylemi, dışlama, şiddet ve savaşlar, kapitalist açgözlülüğün neden olduğu bu küresel ve çok boyutlu krizi hafifletmek için güçlülerin verdiği yanıtlardır. Toplumu derin bir krize saplanmış olan, pandeminin sosyal etkisiyle daha da belirginleşen ve yabancı düşmanı, ırkçı ve faşist fikirlerin tehlikeli bir şekilde yükseldiği Amerika Birleşik Devletleri, küresel hegemonyasının düşüşünü durdurmaya çalışıyor.

Araç olarak savaş tehdidini ve savaş maceracılığı yolunu seçmeye devam ediyorlar. Tehlike Atlantik'ten Pasifik'e kadar uzanıyor. Dünya barışı daha önce hiç bu kadar tehdit altında olmamıştı. Bugün Orta Doğu'da, soykırımcı İsrail rejiminin Filistin halkına karşı tırmandırdığı şiddet kontrolden çıkmış görünüyor. Gazze'de ayrım gözetmeksizin yapılan bombardımanı kesin bir dille reddettiğimizi yineliyoruz: Evlerin, hastanelerin ve sivil altyapının tahrip edilmesinin yanı sıra bu bölgedeki insanların su, elektrik, yakıt ve gıda hizmetlerinden mahrum bırakılmasını reddediyoruz; bunların tümü uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlalini teşkil etmektedir.

İsrail rejiminin fütursuzca faaliyet göstermesi ancak ABD Hükümeti ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü NATO'nun desteğine duyduğu tam güvenle açıklanabilir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin eylemlerini sürekli olarak engelleyen ve Orta Doğu'da barış ve istikrarı baltalayan ABD'nin İsrail hükümetiyle olan tarihi suç ortaklığını kınıyoruz.

Küba Komünist Partisi, İsrail-Filistin ihtilafına, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını kullanmasına ve 1967 öncesi sınırlar içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir devlete sahip olmasına imkan tanıyacak iki devletin kurulmasına dayanan kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasını destekleyen kararlı tutumunu yineler.

Bu bağlamda, Komünist ve İşçi Partilerinin bu Uluslararası Toplantısından, Filistin kendi kaderini tam olarak tayin edene kadar Filistin'le dayanışmayı istikrarlı bir şekilde arttırmasını istiyoruz.

Filistin halkı, bu zor zamanlarınızda yanınızdayız.

Filistin için özgürlük şimdi hemen.

Sevgili Kardeşlerim,

Latin Amerika ve Karayip adaları bölgesi, özgürlükçü, Latin Amerikancı ve birleşik bir yönde ilerlemek için açık bir fırsat teşkil eden önemli bir siyasi dönüşüm anından geçmektedir.

Latin Amerika faşist oligarşisi tarafından desteklenen ABD emperyalizminin yenilenen durdurma çabaları, Monroe Doktrini'ni derinleştirmeye yönelik Amerikan çabaları, bölünme, bağımlılık ve tahakküm karşısında ülkelerin mücadeleleri gelişiyor.

Küba, ABD'nin yaklaşık 65 yıldır ülkemize uyguladığı ve kalkınmamızın önündeki başlıca engeli teşkil eden ekonomik, ticari ve mali ablukanın eşi benzeri görülmemiş bir şekilde sıkılaştırılması nedeniyle şu anda karmaşık bir ekonomik durumla karşı karşıyadır. Faşist Donald Trump başkanlığındaki bir önceki Amerikan hükümeti, Covid-19 salgını sırasında birçoğu fırsatçı ve kriminal bir şekilde uygulanan ve Küba'yı ekonomik olarak boğmayı ve küçük ülkemizin kıtamızın ve genel olarak insanlığın en haklı davaları için temsil ettiği örneği silmeyi amaçlayan 243 önlem uyguladı. Başkan Joe Biden'ın mevcut yönetimi de aynı stratejiyi izleyerek bu tedbirlerin hiçbirine dokunmadı.

Küba'nın, bankacılık ve finans açısından korkutucu ve caydırıcı bir amacı olan sahte Terörizme Destek Veren Sözde Ülkeler Listesi'ne dahil edilmesi özellikle zalimce ve adaletsiz olmuştur. Tüm bunlara rağmen Küba, Partimizin Merkez Komitesinin ilk sekreteri yoldaş Díaz-Canel'in bize rehberlik ettiği gibi, iyi tanımlanmış bir ekonomik ve sosyal stratejisi olan kalkınmaya güvenerek yaratıcı bir şekilde direnmeye devam etmektedir.

Komünist Partimiz 8. Kongresinden bu yana ekonomik savaş, barış için mücadele ve birlik ve ideolojik sağlamlık için mücadeleyi öncelikleri olarak belirlemiştir. Parti örgütümüzün daimi görevi birlik çabası olmaya devam etmektedir. Partinin misyonu birliği ve toplumsal uzlaşıyı korumaktır; tüm bunlar emperyalistlerin bizi bölme ve yenilgiye uğratma niyetine karşı koymamızı sağlamıştır.

Küba Devrimi'nin tarihi önderi, Başkomutan Fidel Castro'nun azmi ve Devrimin derin Jose Martí ideolojik temeli sayesinde biz Kübalılar, birliğin stratejik silahımız olduğunu tam bir netlikle anladık. Ülkemiz içinde yaptığımız gibi, uluslararası komünist ve işçi hareketinin birliğini pekiştiren bir kolektif eylem senaryosu oluşturmayı hedefliyoruz ve bu kolektif eylem, ülkelerimizin her birinin tarihsel bağlamlarını ve özelliklerini gözden kaçırmadan, ufkumuzda sosyalizmin olduğu bir barış ve sosyal adalet dünyası için mücadeleye etkili bir şekilde katkıda bulunmamızı sağlayacaktır.

Sınıf mücadelesi için her ülkenin ve her Partinin kendi somut gerçekliğine göre tanımladığı farklı örgütlenme biçimlerine saygı duyalım. Geçmiş direnişlerin hikayelerinden akan deneyimlerden öğrenelim. Uzlaşı ve kolektif inşa üzerinde ısrar edelim.

Çin ve Vietnam Komünist Partilerinin yanı sıra Laos Halkın Devrimci Partisi ve Kore İşçi Partisi'nin sosyalizmi inşa etme deneyimlerini selamlıyor ve destekliyoruz. Çin ve Vietnam Komünist Partilerinin sosyalizmin inşasındaki başarılı deneyimleri, tüm işçi ve komünist örgütlerimiz için önemli bir referans teşkil etmektedir.

Tek Çin ilkesini destekliyor ve Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Xi Jinping Yoldaş'ın küresel kalkınma, güvenlik ve uygarlığa yönelik girişimlerine olan desteğimizi yineliyoruz.

Venezüella Birleşik Sosyalist Partisi ve özellikle de Devlet Başkanı Nicolás Maduro önderliğindeki sivil-askeri birlik tarafından yönetilen Bolivarcı Devrim ile en güçlü dayanışmamızı ifade ediyoruz. Kardeş Venezüella Hükümetini, uzlaşma anlaşmaların imzalanması ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti tarafından uygulanan zorlayıcı tedbirlerin kısmen ve sınırlı olarak kaldırılmasıyla sonuçlanan diyaloğun başarılı bir şekilde yürütülmesinden dolayı kutluyoruz.

Bugün Latin Amerika ve Karayipler'de, özellikle Brezilya, Meksika, Kolombiya, Nikaragua, Honduras ve Bolivya'da hükümetlere önderlik eden ilerici güçlere desteğimizi yineliyoruz Ayrıca, ABD'nin suç ortaklığıyla ülkelerindeki aşırı sağcı hareketlerin acımasız faşistlerinin saldırılarıyla da karşı karşıyadırlar.

Küba Komünist Partisi, Batı'nın Rusya Federasyonu'na yönelik yaptırım politikasına ve bugün Avrupa kıtasında yürütülen savaşın başlıca nedeni olan NATO'nun bu ülkenin sınırlarına doğru genişlemesine kesin bir şekilde karşı olduğunu yineler.

Rusya Federasyonu Komünist Partisi'ni faşizme karşı mücadelesinde destekliyoruz. Bu toplantıda bu önemli konuya ilişkin bir karar alınmalıdır. Halkları bu tür tedbirlerin olumsuz etkilerinden zarar gören gelişmekte olan ülkelere dayatılan tek taraflı zorlayıcı tedbirleri reddediyoruz.

Sahra halkının kendi kaderini tayin etme hakkını destekliyoruz.

Kapsayıcı, özgürleştirici ve sosyal açıdan adil bir geleceği savunma ve inşa etme mücadelesinde tüm halkların hakkını tanıyor ve talep ediyoruz.

Sevgili Kardeşlerim,

Bölünme ve sekterlik her zaman uluslararası finans kapitali temsil eden güçlerin çıkarlarına hizmet edecektir, bölünme ve sekterlik her zaman karşı devrimi, emperyalizmi ve son zamanlarda gelişen faşizmi destekleyecektir, zira faşizm birçok ülkede ve özellikle de Avrupa ve Latin Amerika'da olağandışı bir güç kazanmaktadır.

Komünist güçlerin çalışmalarını emperyalist tahakküme karşı çıkan toplumsal, devrimci ve halk hareketleriyle doğru bir şekilde eklemlemeden, bugün kapitalizmin dayattığı devasa zorluklarla yüzleşemeyiz. İşçiler, öğrenciler, gençler, köylüler, kadınlar ve dışlanmış azınlıklar gibi toplumun farklı kesimlerini içeren, bileşimleri bakımından giderek çeşitlenen ve ihtiyaçları ve talepleri bakımından heterojen olan eylemleri teşvik etmeliyiz. Ancak hepsinin çabası ve çalışmasıyla gerçek devrimci dönüşümü ve zaferi elde edebiliriz.

Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Kurultayı'nın kuruluş amaçları, düşünme, fikir alışverişi ve işbirliği için bir alan yaratmayı; pozisyonların ve ortak eylemlerin koordinasyonunu ve aramızda uluslararası dayanışmayı hedeflemektedir. Bunu başarmak için, farklılıklara saygı duyarak ve bizi birleştiren şeyleri geliştirerek güven ve işbirliği ilişkileri geliştirmeliyiz. Bunun için Küba Komünist Partisi'ne her zaman güvenebilirsiniz.

Çok teşekkür ederim.


Kore İşçi Partisi Temsilcisinin Konuşması

Sevgili Yoldaşlar,

Öncelikle, 23. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısınaev sahipliği yapan Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi'ne, dünya sosyalist hareketinin gelişimine önemli katkılarda bulunacağına şüphe olmayan bu toplantının başarılı bir şekilde ilerlemesini sağlamak için gösterdikleri samimi çabalar için en içten şükranlarımı sunmama izin verin. Ayrıca Kore İşçi Partisi üyelerinin ve Kore halkının Komünist ve İşçi Partilerine sıcak ve militan selamlarını iletmek isterim

Hızla değişen uluslararası siyasi durumun ortasında ve insanlığın varlığını tehdit eden her türlü meydan okumaya rağmen emekçi halkın bağımsızlığını gerçekleştirmek üzere sosyalizmin zaferi için canla başla, azimle ve sarsılmaz bir inançla mücadele eden ilerici insanlara selam olsun.

Yoldaşlar,

Günümüzde uluslararası arenada ilerici ve gerici güçler arasındaki ve sosyalizm ile emperyalizm arasındaki hesaplaşma giderek daha da keskinleşmektedir.

Emperyalizme karşı çıkma ve sosyalizmi koruma mücadelesi için geniş halk kitlelerini harekete geçirmek üzere siyasi ve ideolojik mücadeleyi güçlendirme gündemiyle böyle bir zamanda yapılan bu toplantı önemli bir anlam taşımaktadır. Bugün emperyalizmin egemen sistemi, bağımsızlık ve adalet isteyen emekçi halk kitlelerinin devrimci ilerleyişinin giderek hızlanması ve yeni ortaya çıkan ilerici güçlerin hızlı siyasi, ekonomik ve askeri gelişmeler kaydetmesi nedeniyle tam bir çöküşle karşı karşıyadır. Hegemonik konumlarının çöküşünün yol açtığı aşırı kriz duygusuna kapılan emperyalist güçler, uluslararası topluma dayatmalarda bulunmak için kabadayıvari zorba ve keyfi yöntemlere başvurmaktadır. Soğuk Savaş zihniyetine dayalı bloklar arası çatışma mantığını ve Batı önderliğindeki "tek kutuplu dünya" düzeninin yeniden kurulmasını dayatıyorlar. Bu durum, bağımsızlık ve çok kutuplu bir dünya isteyen ülkeler ve halklar arasında büyük bir muhalefete neden olmaktadır.

Gelişmekte olan ülkelerin çoğu, yüzyıllardır diğer ülkelere karşı tek taraflı sızma ve boyun eğdirme politikaları yoluyla servet biriktiren emperyalistlerin sömürücü mali ve ekonomik sistemini kınamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin çoğu, karşılıklı dayanışma ve işbirliğini güçlendirirken yeni bir uluslararası ekonomik düzen kurmak için çalışıyor; bu da kapitalizmin çürüme ve yıkımını daha da hızlandırıyor.

Tarih, sosyalist ve komünist ideolojinin emekçi halkın bağımsızlık idealini gerçekleştirmede tek ve en doğru ideoloji olduğunu doğrulamıştır. Tarih, halk kitlelerinin yüzyıllardır süregelen arzusunu somutlaştıran sosyalist ideolojinin geçerliliğini ve canlılığını teyit etmiştir. Sosyalist ideolojinin 20. yüzyılda olduğu gibi 21. yüzyılda da daha canlı bir şekilde ortaya çıkacağına inanıyoruz.

Mevcut durum, komünist ve işçi partilerinin emekçi kitleleri kapitalizmin gerici doğası ve çöküşünün kaçınılmazlığı, sosyalizmin üstünlüğü ve sosyalizmin zaferinin kesinliği konusunda aktif bir şekilde bilgilendirmesini gerektirmektedir ve bizler halkları bağımsızlık, adalet, barış ve kalkınma mücadelesine teşvik etmeliyiz.

Yoldaşlar,

Bugün, saygıdeğer Yoldaş Kim Jong Un'un doğru önderliği altında, Kore İşçi Partisi güçlendirilmekte ve güçlü bir siyasi kurmay ve çelik gibi öncü bir örgüt haline getirilmektedir. Kore İşçi Partisi halk kitlelerinin bağımsızlığını gerçekleştirmek için sosyalist davaya güçlü bir şekilde öncülük etmektedir.

Saygıdeğer Yoldaş Kim Jong Un yeni dönemde parti inşası açısından 5 noktalı çizgisini ortaya koymuştur:

-Partimizi siyasi açıdan olgun bir hale getirmek,

-Örgütsel olarak sağlam bir yapı,

-İdeolojik olarak saf olmalı,

-Sıkı disiplin sistemi geliştirmeli ve ayağı yere sağlam basan çalışma tarzı inşa etmeliyiz,

Kim Jong Un'un çabaları sayesinde Partimiz son yıllarda önderliğini ve mücadele etkinliğini büyük ölçüde arttırmayı başarmıştır. Benzeri görülmemiş zorluklara ve sınamalara rağmen Partimiz, sosyalizmin inşasında kapsamlı kalkınma ve genel refaha ulaşma mücadelesine dinamik bir şekilde öncülük etmektedir,  Partimizin halka özveriyle hizmet etme ve halkımıza mutlu bir yaşam sunmayı en önemli mesele olarak görme yönündeki asli misyonuna her zaman sadık kaldık.

Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi'nin bu yıl gerçekleştirdiği 7. ve 8. genel kurul plenum toplantılarında, ulusal düzeyde refah için geniş kapsamlı hedeflere sadakatle ulaşmak için önemli politika konularını tartıştık ve karara bağladık. Bunun yanı sıra, dış siyasette bağımsızlık, ekonomide kendi kendine yeterlilik ve savunmada kendine güven bayraklarını yüksekte tutarken, ülkenin genel sosyalist ekonomisini birkaç yıl içinde istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma yoluna sokmak için önemli planlar yaptık. Parti'nin son dönem çabaları tarım ve hafif sanayinin geliştirilmesine ve konut inşası da dahil olmak üzere halkın geçimine ilişkin acil sorunların çözümüne odaklanmıştır ve Kore İşçi Partisi 8.Kongresinde ortaya konulan 5 yıllık ulusal ekonomik kalkınma planı aşama aşama doğru bir şekilde uygulanmaktadır. Merkez Komite Genel Kurul toplantılarında alınan kararların uygulanması için verilen mücadele sayesinde halkımız, Kore İşçi Partisi'nin önderliğinin bilimsel olduğuna ve zaferinin de kesin olacağına olan inancını pekiştirmiştir.

Bugün, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin 75. kuruluş yıldönümünü ve Anavatan Kurtuluş Savaşı'ndaki zaferin 70. yıldönümünü galiplerin büyük siyasi festivalleriyle kutlamanın yüksek ruhuyla, halkımız bu anlamlı yılın savaşını başarılı bir sonuca ulaştırmak için ilerleme yürüyüşünü hızlandırıyor. Partimiz, kendi ülkemize uygun tarzdaki sosyalizmin inşasını sürekli gelişim içinde yeni aşamalara doğru güçlü bir şekilde yönlendirmeye devam edecektir. Sosyalist siyasetin ana tarzı olarak önce insan politikasına sıkı sıkıya bağlı kalırken, tüm Parti ve halkın birleşik gücüyle halkın bağımsızlık idealini gerçekleştirme kutsal davasında başarı ve zafere mutlaka ulaşacağız.

Yoldaşlar,

Bugün dünya bir kez daha emperyalistler tarafından dayatılan yeni bir Soğuk Savaş girdabının içine düşüyor. Bu gezegendeki en ciddi sıcak nokta olan Kore Yarımadası'ndaki askeri ve güvenlik durumu, kritik bir nükleer savaş aşamasına doğru hızla ilerliyor. ABD ve yandaşları Asya-Pasifik bölgesinde Kuzey Kore gibi bağımsızlığı savunan ülkelere karşı yoğun bir şekilde saldırgan askeri bloklar oluşturmaktadır. Hatta NATO kuvvetlerinden bölgeye güç gönderiyorlar ve bunu yaparak bölgedeki güvenlik ortamını gergin uç noktalara doğru itiyorlar.

Geçtiğimiz Nisan ayında ABD, Kuzey Kore'ye karşı bir nükleer çatışma programı olan Washington Deklarasyonu'nu uydurdu. Ayrıca, ABD ve Güney Kore arasındaki "Nükleer Danışma Grubu" toplantısı, Kuzey Kore'ye karşı nükleer silah kullanma komplosu kurdu. Bu yapı, ABD arasındaki "Üçlü Nükleer İttifak "ın bir prototipi haline gelecektir: ABD, Japonya ve Güney Kore ittifakı.

Ağustos ayında ABD, Japonya ve Güney Kore ittifakı Camp David'de bir zirve düzenleyerek Kore Yarımadası'nda bir nükleer savaş çıkarma planını formüle etti, detaylandırdı ve resmileştirdi. Bu işgal senaryosuna uygun olarak ABD, nükleer stratejik bombardıman uçakları, nükleer uçak gemileri ve nükleer enerjiyle çalışan denizaltılar gibi stratejik askeri güçlerini sık sık Kore Yarımadası ve çevresine sevk etmektedir ABD, Kore Yarımadası'ndaki operasyonel sahada sadece ileri konuşlandırılmış askeri teçhizat ve kuvvetleri değil, aynı zamanda anakarasındaki uzay kuvvetlerini ve Kore Savaşı'na katılan uydu devletlerinin kuvvetlerini de harekete geçirerek şimdiye kadarki en büyük ölçekte uygulamalı savaş oyunlarını durmaksızın yürütmektedir. Bu vahim durum karşısında Partimiz, sertliğe karşı sertlik ilkesi ve kafa kafaya hesaplaşma yöntemleri çerçevesinde, güç ve kuvvet kullanarak düşman güçlerin pervasız askeri provokasyonlarını boşa çıkararak ülkenin ve halkın onurunu ve egemenliğini kararlılıkla savunmaktadır.

Gelecekte de adaletsizliği yenen haklı gücün tarihini yazmaya devam edecek, dünyanın barış ve istikrarının korunmasına aktif olarak katkıda bulunacak ve gerçek uluslararası adaleti gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz.

Yoldaşlar,

Saygıdeğer Yoldaşımız Kim Jong Un bu yılın Eylül ayında Rusya Federasyonu'na tarihi bir ziyarette bulundu. Bu ziyaretiyle ilerici halkların egemenlik haklarını ve stratejik çıkarlarını yabancı güçlerin askeri tehditlerine ve müdahalelerine karşı savunmak için verdiği haklı mücadeleyi büyük ölçüde teşvik etmiş ve ilham vermiştir. Bu vesileyle, ABD'nin gangstervari dünya egemenliği stratejisine karşı duran tüm ülkelere ve siyasi güçlere tam desteğimizi ve ile dayanışmamızı ifade etmek isterim. Emekçi halkın var olma ve gelişme/kalkınma hakkını savunmak için mücadele eden tüm devrimci partilere tam desteğimizi ve dayanışmamızı sunuyoruz. Ayrıca, ulusal egemenliğimizi korumak ve sosyalizmin kapsamlı gelişimini sağlamak için Partimizin ve halkımızın haklı davasına samimi destek ve dayanışma gösteren dünyanın dört bir yanındaki Komünist ve İşçi Partilerine en içten şükranlarımı sunmak isterim.

Kore İşçi Partisi, geçmişte olduğu gibi, sosyalizm davasını ve emperyalizme karşı bağımsızlık davasını gerçekleştirme mücadelesinde sosyalist ülkelerin partileriyle omuz omuza mücadele etmeye devam edecektir. Kore İşçi Partisi, bağımsızlık ve adalet isteyen tüm devrimci partiler ve ilerici partilerle sıkı bir şekilde birleşecek ve dünya bağımsızlık davasını enerjik bir şekilde ilerletecektir.


Vietnam Delegesinin Konuşması

Sayın Başkanlık Divanı,

Yoldaşlar ve Dostlar,

Vietnam Komünist Partisi delegasyonu, Türkiye'nin İzmir kentinde düzenlenen 23. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı'na katılan kardeş komünist ve işçi partilerini saygıyla selamlar ve dayanışma duygularını ifade eder. Uluslararası komünist ve işçi partileri arasında dayanışma ve karşılıklı yardımlaşmanın güçlendirilmesi, bilgi ve deneyimlerin paylaşılması ve uluslararası toplumun barış, ulusal bağımsızlık, demokrasi, kalkınma için işbirliği ve sosyal ilerleme hedeflerine yönelik ortak çabalarına katkıda bulunulması açısından önemli bir etkinlik olan Toplantının düzenlenmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Zor koşullarda faaliyet göstermesine rağmen bu etkinliğe ev sahipliği yapan ve özenle hazırlanan Türkiye Komünist Partisi'ni özellikle takdir ediyor ve teşekkür ediyoruz.

Mevcut karmaşık küresel durum bağlamında, Küba'daki 22.  Toplantımızın başarısının ardından partilerimizin Toplantının Sonuç Bildirgesini uzlaşma içinde yayınlaması, uluslararası komünist ve işçi hareketi için büyük önem taşımaktadır. Bazı spesifik konular üzerinde tartıştık ve görüşlerimizi paylaştık; umuyorum ki yoldaşlık, karşılıklı saygı ve anlayış ruhu içerisinde yeni Sonuç Bildirgesi üzerinde de bir uzlaşmaya varacağız. Ocak 2021'de düzenlenen Vietnam Komünist Partisi 13. Kongresi'nden bu yana, hızla gelişen, karmaşık, öngörülemez bir dünya durumu bağlamında, tahmin edilenden daha sert ve ağır yeni zorluklar ve meydan okumalar ortaya çıktı. Partimiz Vietnam'ın önemli ve oldukça kapsamlı sonuçlar elde ettiğini gözlemlemektedir:

-Sosyo-ekonomik açıdan Covid-19 salgını başarılı bir şekilde kontrol altına alınmış, insanların yaşamları, üretim ve iş faaliyetleri nispeten normale dönmüştür.

-2022'de ekonomik büyüme %8,02'ye ulaşmıştır. Sosyal güvenlik garanti altına alınmış, insanların yaşamları iyileşmeye devam etmiş ve ekonomik büyümeyi sosyal ilerleme ve adaletle birleştirme hedefine başarıyla ulaşılmıştır.

-Devlet, yaklaşık 58 milyon kişiyi, çalışanı ve yaklaşık 1 milyon kişiyi desteklemek için politikalar oluşturmuştur. Bir hukuk devleti inşa etme çalışmaları, Parti inşası çalışmaları ve partideki düzeltme çalışmaları birçok önemli olayla çok olumlu bir şekilde gelişmiştir. Özellikle yolsuzluk ve olumsuz davranış biçimlerini önleme çalışmaları, yetkililerin, parti üyelerinin ve halkın desteğiyle güçlü ve etkili bir şekilde yürütülmüştür.

-Dış ilişkiler çalışmamız ve uluslararası entegrasyon aktif ve etkin bir şekilde uygulanmıştır.

Vietnam halkı bağımsızlık, kendine güven, barış, dostluk, işbirliği ve kalkınma, ilişkilerin çok taraflı hale getirilmesi ve çeşitlendirilmesinden oluşan bir dış politikaya bağlıdır; Büyük ulusal birliğin gücünü zamanın ve çağın gücüyle birleştirmeyi, proaktif ve aktif bir şekilde uluslararası entegrasyon sağlamayı hedefliyoruz.  Bir dost, güvenilir bir ortak ve uluslararası toplumun aktif, sorumlu bir üyesi olmak istiyoruz. Vietnam, uluslararası komünist ve işçi partileri, ilerici siyasi ve sosyal güçler ve diğer ülkelerin halklarıyla ilişkilerin genişletilmesini ve işbirliğinin teşvik edilmesini savunur. Barış ve ulusal bağımsızlık, demokrasi, kalkınma işbirliği ve sosyal ilerleme hedefleri için mücadele ediyoruz. Bu doğrultuda Vietnam, dostluğun ve uluslararası işbirliğinin her alanda güçlendirilmesini kuvvetle desteklemektedir,

Çatışma mantığını aşmayı savunuyoruz; uluslararası anlaşmazlıkları ve uyuşmazlıkları güç kullanmadan veya güç kullanma tehdidinde bulunmadan barışçıl yollarla çözmeyi amaçlıyoruz; uluslararası hukuku ve çok taraflılığı destekliyoruz. Dünyada barış, işbirliği ve kalkınmanın teşvik edilmesi için ülkelerin barış, dostluk ve işbirliğine yönelik politikalar uygulamasının büyük önem taşıdığına inanıyor ve Buna göre tüm ülkeler birbirlerinin eşitliğine ve meşru çıkarlarına, diyaloğa, çatışmasızlığa ve uluslararası hukuka saygıya önem vermelidir. Aynı zamanda ülkelerin, gerilimleri azaltmak, çatışmaları önlemek ve sona erdirmek, çeşitli alanlarda ortaya çıkan sorunları çözmek ve geleneksel olmayan güvenlik meydan okumalarına yanıt vermek için işbirliğini pekiştirmek ve etkinliğini artırmak ve uluslararası koordinasyonu güçlendirmek için birlikte çalışmaları gerekmektedir.

Vietnam Komünist Partisi, Marksizm-Leninizm ve Ho Şİ Minh'in düşüncesini her zaman ideolojik temel ve Partinin tüm eylemleri için yol gösterici yol olarak tanımlar. Ho Şİ Minh'in Düşüncesi, Vietnam devriminin temel meselelerine ilişkin kapsamlı ve derin bir görüşler sistemi sunmaktadır.  Ho Şİ Minh'in Düşüncesi, Marksizm-Leninizmin ülkenin özel koşullarına yaratıcı bir şekilde uygulanması ve geliştirilmesinin sonucudur.  Vietnam, ulusumuzun güzel geleneksel değerlerini miras almış ve geliştirmiş, insanlık kültürünün özünü özümsemiştir. Parti'nin ideolojik temelinin korunmasını, Parti önderliği için hayati öneme sahip bir mesele ve ülkenin başarılı kalkınmasını sağlayacak unsur olarak görüyoruz. Bunu tüm Partinin acil, düzenli ve uzun vadeli bir görevi olarak tanımlıyoruz.

Vietnam Komünist Partisi'nin Parti'nin ideolojik temelini korumaya yönelik bakış açısı, halkın Marksizm-Leninizm'in bilimsel ve devrimci doğasını, Ho Şİ Minh'in Düşüncesini ve Vietnam Komünist Partisi'nin önderliğini ve ilkelerini anlamasını ve desteklemesini sağlamaktır. Bu kılavuz ilkeler halkın mutluğunu savunur, "Vietnam'ın hukukun egemenliğine dayalı olarak yönetilen sosyalist ülkesini savunur", sosyalist yenilenme (Doi Moi) sürecini savunur, ülkenin ulusal çıkarlarını savunur, ülkemizi geliştirmek için barışçıl ve istikrarlı bir ortamın korunmasını savunur.

Aynı zamanda, bu politikaların tüm türden ihlallerine karşı mücadele ediyoruz.  Bugün, Vietnam'ın giderek derinleşen uluslararası ekonomik entegrasyonu bağlamında, düşman güçler Vietnam'ın devrimci davasını sabote etmek için faaliyetlerini arttırmışlardır. Düşman güçler Parti'nin ideolojik temeline saldırmakta, halkın Parti'ye olan güvenini azaltmak ve Parti'nin Vietnam devrimindeki önderlik rolünü ortadan kaldırmak istemektedirler. Bu çerçevede Vietnam Komünist Partisi, Partiyi inşa etmeye, parti tarzını düzeltmeye ve Partinin ideolojik temelini korumaya odaklanmıştır. Parti inşası çalışmalarına özel önem veriyoruz, Parti'nin işçi sınıfı partisi doğasını desteklemeye özel önem veriyoruz. Partinin önderlik kapasitesini, Partinin yönetme kapasitesini ve partinin mücadele gücünü geliştirmeye özel önem veriyoruz. Temiz ve güçlü bir siyasi sistem inşa ediyor, yetkililerin ve parti üyelerinin kalitesini artırmaya çalışıyoruz ve halkımızla olan yakın bağlarımızı güçlendiriyoruz.

Geçen süre zarfında Parti'nin ideolojik temelini korumak için mücadele etme pratiğini gözlemleyerek birçok değerli ders ve deneyim öğrendik.

Derslerimiz:

  • Duruşumuzda kararlı ve hedeflerimizde ısrarcı olmak.
    • Parti'nin ideolojik temelini korumak için mücadeleyi geniş çapta örgütlemek ve yaymak;
    • Kurumlar, departmanlar arasında yakın koordinasyon olması;
    • Mücadeleyi siyasi, diplomatik, hukuki ve ekonomik açılardan etkin bir şekilde yürütmeliyiz;
    • Üyelerin siyaset teorisi eğitiminin kalitesini artırmaya odaklanmalıyız;
    • Kadroların, parti üyelerinin ve kitlelerin düşüncelerini düzenli olarak güncellemeli, bu şekilde iç bozulmayı önlemeli ve tersine çevirmeliyiz.

Yoldaşlar,

Bu önemli toplantıya katılmak vesilesiyle Vietnam Komünist Partisi, geçmişte ulusal bağımsızlık ve ulusal birleşme mücadelemiz sırasında Vietnam'a verdiğiniz birlik ve güçlü destek için dünyadaki komünist partilere, işçilere ve ilerici güçlere bir kez daha içten teşekkürlerini ve derin şükranlarını sunar.  Ayrıca bugün Anavatanımızı inşa etme ve koruma çalışmalarımıza verdiğiniz destek için teşekkür ederiz. Sosyalist ülkelerle, geleneksel dostlarımızla, dünyanın dört bir yanındaki komünist ve işçi partileriyle ilişkilerimizi pekiştirmeye ve güçlendirmeye her zaman önem veriyoruz. Tüm ülkelerin komünist ve işçi partilerinin barış, ulusal bağımsızlık, demokrasi, toplumsal ilerleme ve sosyalizm için verdikleri mücadeleyle sürekli olarak birleşmek istiyoruz. 23. Enternasyonal Toplantımızın büyük bir başarıya ulaşmasını dilerim.

Teşekkürler, yoldaşlar ve dostlar.


ÇKP Temsilcisinin Konuşması

Su Zuhui, ÇKP Merkez Komitesi'ne bağlı, Uluslararası İlişkiler Departmanı, Araştırma Ofisi, Genel Müdür Yardımcısı,

İzmir, Türkiye, 20 Ekim 2023


Değerli Yoldaşlar,

22.Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı'na katılmak üzere dünya komünist partilerinden yoldaşlarla güzel sahil kenti İzmir'de buluşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Öncelikle Türkiye Komünist Partisi'ne bu toplantıya ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.

Bugün, yüzyıldır görülmemiş büyüklükte küresel değişimlere tanık olurken, dünyamız, zamanımız ve tarihimiz daha belirgin bir şekilde evriliyor. Günümüzün temaları olan barış ve kalkınma ciddi tehdit altındadır. Dünya yeni bir çalkantı ve değişim dönemine girmiştir ve kapitalist güçler dünya komünistlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırmaktadır. Bu kritik anda, "Barış ve Sosyalizm için Kapitalistlere ve Emperyalizme Karşı Savaş" teması üzerine yapılan tartışmalar dünya sosyalizminin gelişimi açısından hayati önem taşımaktadır. Burada sizlerle bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Birinci olarak, sosyalist mücadelelerimiz ve sosyalizm inşalarımız için arka plan sağlayan mevcut uluslararası durumun yeni özelliklerinin tam olarak farkında olmalıyız.

 Günümüzde uluslararası arenadaki çoklu değişimler iç içe geçmekte ve bu çoklu değişimler daha önce görülmemiş hızlarda derinleşmektedir. Tarihin bir başka kavşağındayız; bazı ülkeler, soğuk savaş zihniyetiyle, sermayeyi ve kârı ön plana çıkarma mantığıyla, "riskleri azaltama ve ayrışma" (ÇN. de-risking veya de-coupling şeklindeki Çin'i hedefleyen ekonomik ve teknolojik tecrit politikaları)  ve sözde "kurallara dayalı bir uluslararası düzen inşa etme" adına, Çin'e ve diğer ilerici güçlere iftira atmak, karalamak ve saldırmak için hiçbir çabadan kaçınmıyor ve kendi ekonomik ve kurumsal krizlerini gelişmekte olan ülkelerin halklarının sırtına aktarmaya çalışıyor.

Bloklaşma yaratma, Bloklar arasında bölünmeleri, karşıtlıkları ve çatışmaları kışkırtmaya devam ediyor, gelişmekte olan ülkelerin meşru haklarına ve büyüme ve kalkınma potansiyeline ciddi zarar veren sanayi zincirlerinin ve tedarik zincirlerinin ayrıştırılmasını ve kırılmasını savunuyorlar. Küresel ölçekte ülkeler arası kalkınma uçurumu genişliyor, güvenlik açığı büyüyor ve istikrarsızlık faktörleri artıyor. Aynı zamanda, Çin'in bir parçasını oluşturduğu ve temsil ettiği Küresel Güney'in yükselişi hızlanmakta, Batı'nın uluslararası sistemdeki hakimiyeti zayıflamakta ve küresel güç manzarası Batı'dan uzaklaşma sürecine girmektedir.

Uluslararası düzen ve küresel yönetişimdeki değişimler yeni paradigmalar ve yeni düşünceler gerektirmektedir. Uluslararası toplum barış ve kalkınma, adalet ve hakkaniyet, işbirliği ve kazan-kazan sonuçlu işbirliği için daha güçlü bir sesle çağrıda bulunmaktadır. ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri Xi Jinping, uluslararası durumdaki bu derin değişimler karşısında, insanlığın geleceğini ve ortak kaderini göz önünde bulundurarak, dünya barışını koruma, ortaklaşa kalkınmayı ilerletme ve medeniyetler arasında karşılıklı öğrenmeyi teşvik etme ihtiyacından hareketle Küresel yönetişim reformu için yeni planlar sunan ve dünya barışı ve kalkınmasına yeni bir ivme kazandırmak amacıyla Ortak Geleceğin Küresel Topluluğunun İnşası, Kuşak ve Yol Girişimi ve Üç Küresel Girişim, yani Küresel Kalkınma Girişimi, Küresel Güvenlik Girişimi ve Küresel Medeniyet Girişimi fikirlerini ortaya koymuştur.

Diyalektik ve tarihsel materyalizmle desteklenen Küresel Ortaklaşa Gelecek Topluluğunun İnşası fikri ve ÇKP'nin başlattığı ve Çin hükümetinin savunduğu Üç Küresel Girişim, Marksizmin duruşunu, bakış açısını ve yöntemlerini kapsamakta, insan toplumunun gelişimini yöneten yasaların analizi temelinde ortaya koyulmuş ve insan toplumunun gelecekteki yönünü göstermektedir. Ayrıca Küresel Ortaklaşa Gelecek Topluluğunu İnşa Etme fikri ve Üç Küresel Girişim, insan toplumunu ilerletmek için bilimsel yöntemler ve yollar sunarak bilimsel, insan merkezli ve aynı zamanda pratik olan görüşlerle Marksizm ışığında hakikatin büyük gücünü göstermektedir. Küresel Ortaklaşa Gelecek Topluluğunu inşa etme yolculuğumuzda Çin'in herhangi bir ülkeyle üstünlük yarışına girme niyeti olmadığı gibi herhangi bir bölgede bencil çıkarlar peşinde koşmak ya da "nüfuz alanları" aramak gibi bir niyeti de yoktur. Çin'in gelişimi, dünya barışı ve küresel ilerleme talep eden güçleri güçlendirmektedir.  Çin'in modernleşme yolundaki yeni başarılarıyla dünyaya yeni fırsatlar sunmaya çalışarak bir yandan kendi ülkemizin kalkınmasını sürdürürken insanlığın ortaklaşa refahını da önemsiyoruz. Çin, 160'tan fazla ülkeye ve uluslararası kuruluşa kalkınma yardımı sağlamış, BM Milenyum Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesi için 120'den fazla gelişmekte olan ülkeye destek sunmuştur.

BRICS işbirliği operasyonu çerçevesinde yükselen piyasa ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerle işbirliğimizi derinleştiriyoruz. BRICSin Yeni Kalkınma Bankası, gelişmekte olan ülkelere 34 milyar Doların üzerinde kredi sağlamıştır. Burada, Çin'in dış yardım sağlarken herhangi bir siyasi koşul dayatmama ve yardım alan ülkelerin iç işlerine karışmama ilkelerine bağlı kaldığını vurgulamak isterim. Hedefimiz gelişmekte olan ülkelerde altyapı inşasını desteklemek ve gelişmekte olan ülkelerin bağımsız ve sürdürülebilir kalkınma kabiliyetlerini arttırmaktır.

Çin, G20'nin Borç Geri Ödemelerini Askıya Alma ve Borç Erteleme Girişimine aktif olarak katılmaktadır ve diğer tüm G20 üyelerinden daha fazla borç geri ödemesini askıya alarak büyük bir ülke olarak sorumlu tavrını ortaya koymuştur. Bu yıl Kuşak ve Yol Girişiminin 10. yıldönümü. Daha birkaç gün önce Pekin'de düzenlenen Üçüncü Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Forumu'nda Genel Sekreter Xi Jinping açılış konuşmasında Kuşak ve Yol İşbirliğinin son on yılda elde ettiği büyük başarıları özetledi. Ayrıca gelecekte ortaklaşa refah için Kuşak ve Yol Projesi'nin yüksek kaliteli gelişimini daha da teşvik edecek planın ana hatlarını çizdi.

Son on yılda Kuşak ve Yol Projesi'nin katılımcıların artması, işbirliğinin gelişmesi ve Kuşak ve Yol'un geleceğinin daha da umut verici hale gelmesiyle birlikte bu proje, Çin'in uluslararası topluma sunduğu oldukça popüler bir küresel kamusal ürün haline gelmiştir. Şu ana kadar 150'den fazla ülke ve 30'dan fazla uluslararası kuruluş Çin ile Kuşak ve Yol işbirliği belgelerini imzalamış olup, bu belgeler 1 trilyon doların üzerinde yatırım ve 3000'den fazla işbirliği projesi üretmiş ve dünya çapında yaklaşık 40 milyon insanı yoksulluktan kurtarmıştır. Kuşak ve Yol'un zamanın trendine uygun olduğu, birçok ülkenin talebini karşıladığı ve dünyanın dört bir yanındaki halklara fayda sağladığı açıktır. Kuşak ve Yol Projesi, Çin'in diğer ülkelerle ortaklaşa kalkınma ve refahı teşvik ettiği bir platformdur. Aynı zamanda, ortaklaşa refah arayışının dünyadaki tüm halkların rotası olduğunun da bilincindeyiz. İnsanlığın ilerlemesi için mücadele eden, aynı ideali ve aynı hedefi paylaşan öncü güç olarak biz komünistler, hegemonyacılığa karşı çıkmak, dünya barışını korumak ve insanlığın ilerlemesini teşvik etmek için ortak çaba sarf ettik ve zamanın gerektirdiği gibi biz komünistler, Küresel Ortaklaşa Gelecek Topluluğunun ve daha iyi bir dünyanın inşasında vazgeçilmez bir rol oynamalıyız. Belirsizliklerle dolu bugünkü dünyada, yılmaz mücadele ruhumuzla, dünya çapındaki tarihsel evrimin ve sosyalizm ve kapitalizm gibi iki toplumsal sistem arasındaki çekişmenin ve iki farklı ideoloji arasındaki mücadelenin sosyalizm lehine değiştiğinden ve değişmeye devam edeceğinden eminiz.

İkinci olarak, sosyalist mücadelelerimiz ve sosyalizm inşalarımız için önemli bir başlangıç noktası olan dünya sosyalizminin genel gelişimindeki yeni olumlu ivmenin tamamen farkında olmalıyız.

Sanırım buradaki yoldaşların konuşmalarından, bugün dünya sosyalizminin dip düzeyden yeniden canlanmaya doğru yükseldiği konusunda aynı duyguları paylaşıyoruz. Ancak aramızda kaçınılmaz olarak bazı farklılıklar ortaya çıkacaktır. Otuz yılı aşkın bir süre önce Sovyetler Birliği'nin çöküşü dünya sosyalist hareketine ağır bir darbe vurmuş ve "Tarihin Sonu" ve "Sosyalizmin Başarısızlığı kanıtlandı" gibi anti-komünist propagandalar yaygınlaşmıştı. Tarih, biz komünistlerin olumsuz etkilere karşı başarıyla dayandığımızı ve sınavı geçtiğimizi kanıtlamaktadır. Biz komünistler, kendi ulusal koşullarımızı ve çağımızın özelliklerini inceleyerek, Marksizmi heyecan verici başarılarla zenginleştirmek ve geliştirmek için çeşitli keşifler yaptık ve Marksizmin bilimsel gerçekliğini ortaya koyduk. Bugünün dünyasında, toplam üye sayısı 100 milyonu aşan yüzlerce Marksist siyasi parti bulunmaktadır. (ÇN ÇKP hesaba katılmamış) Giderek artan sayıda genç insan Marksizme bağlanmış Marksizmi kabul ediyor ve Marksizme inanıyor, Marksizm ve sosyalizm kimsenin görmezden gelemeyeceği önemli bir güç haline geliyor. Biz komünistler, tarihin sona ermediğini ve asla sona ermeyeceğini, Marksizmin canlılıkla dolu olduğunu ve sosyalizmin parlak bir geleceğe sahip olduğunu inkar edilemez gerçeklerle dünyaya ilan ediyoruz!

Parti koşullarımızdaki, kültürlerimizdeki ve farklı gelişim aşamalarındaki farklılıklar nedeniyle, bazı uluslararası meselelerin değerlendirilmesinde tam bir fikir birliğine varmamız zordur. Doğal olarak aramızda bazı anlaşmazlıklar mevcuttur. Ancak bugünkü konuşmalardan, tüm dünya komünist partilerinden yoldaşların iletişimi güçlendirmek, dayanışmak ve eşgüdümlü eylemler gerçekleştirmek için çok çalıştıklarını görebiliyoruz. Sizin de söylediğiniz gibi, kapitalistlerin vahşi ideolojik saldırıları karşısında, güçbirliği ve koordinasyon için farklılıkları aşmaktan başka seçeneğimiz yok. Bir yandan, çelik yapmak için iyi bir demirciye ihtiyaç olduğu gibi, ruhumuzu komünist idealler ve sosyalist inançlarla sürekli olarak pekiştirmeli, partilerimizin yaratıcılığını, bütünlüğünü ve mücadele yeteneğini geliştirmeli, kendimizi her türlü sınava dayanabilecek canlı Marksist siyasi partiler haline getirmeliyiz. Öte yandan, partilerimiz arasında partiler arası ilişkiler ilkelerine uymalı, bağımsızlık, tam eşitlik, karşılıklı saygı ve karşılıklı olarak birbirimizin içişlerine karışmama gibi ilkeleri korumalıyız. Değişimlerimiz aracılığıyla ve değişimlerimizde yeni türden bir partiler arası ilişki tarzını ve uluslararası ilişkilerin daha da geliştirilmesini teşvik etmeli, büyük bir yoldaşlık ailesiyle küçük kendini beğenmişlik çemberlerini aşmalı, barışı ortaklaşa korumalı, hegemonyaya karşı çıkmalı, dünya çapında adalet ve hakkaniyet için güçlerimizi birleştirmeliyiz.

Üçüncü olarak, sosyalist mücadelelerimiz için itici güç ve sosyalizmin inşası için itici güç olan Marksizmi ulusal bağlamlara uyarlamanın ve Marksizmi zamanın ihtiyaçlarına uyarlamanın öneminin tamamen farkında olmalıyız.

Engels bir keresinde şöyle demişti: "Marx'ın tüm düşünme biçimi dogmatik bir doktrin olmaktan çok bir yöntemdir. Hazır dogmalardan ziyade, daha fazla araştırma ve bu araştırmanın yöntemi için yardımcı olur." [1]

Marksizm, zamanın gelişimiyle, pratiğin gelişimiyle ve bilimin gelişimiyle birlikte gelişmeye devam eden açık bir teorik sistemdir. Çin Komünist Partisi'nin Çin halkının tüm zorlukların üstesinden gelmesine ve tarihi başarılar elde etmesine öncülük etmede başarılı olmasının önemli bir nedeni, Marksizm'in temel ilkelerini her zaman korurken aynı zamanda yeni çığırlar açmamız ve yenilikler yapmamızdır; aynı zamanda Marksizm'i Çin bağlamına ve zamanın ihtiyaçlarına uyarlamamız, Parti'nin yol gösterici ideolojisini yenilerken aynı zamanda zamana ayak uydurmamız ve yeni teorilerle uygulamalarımıza rehberlik etmemizdir. Bu süreçte Çinli komünistler, yalnızca Marksizmin temel ilkelerini Çin'in özgül gerçekleriyle bütünleştirerek ve yalnızca Marksizmin temel ilkelerini Çin'in parlak geleneksel kültürüyle bütünleştirerek ve yalnızca diyalektik ve tarihsel materyalizmi uygulayarak zamanın bize sunduğu başlıca sorulara doğru yanıtlar verebileceğimizin farkındayız ve yalnızca diyalektik ve tarihsel materyalizmi uygulayarak zamanın bizim önümüze koyduğu başlıca sorulara doğru yanıtları pratiğimiz içinde ve pratiğimiz aracılığıyla keşfedebileceğimizin ve böylece biz Çinli komünistlerin Marksizmin canlılığını ve canlılığını koruduğumuzun son derece farkındayız. ÇKP'nin 2012'deki 18. Ulusal Kongresi'nden bu yana, Çin Komünistleri, baş temsilcileri olarak Xi Jinping Yoldaş ile birlikte, yeni gerçeklerden hareket ederek, Yeni Bir Dönem için Çine Özgü  Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi'ni yarattılar.

Bu düşünce çağdaş Çin'in ve 21. yüzyılın Marksizm'idir, bu düşünce Çin kültürünün ve bu çağın ethosunun en iyilerini bünyesinde barındırmaktadır, Marksizm'in Çin bağlamına uyarlanmasında yeni bir atılımdır ve Xi Jinping'in Yeni Bir Dönem için Çine Özgü  Sosyalizm Düşüncesi dünya sosyalizminin ve insan uygarlıklarının gelişimine önemli katkılarda bulunabilecek niteliktedir   Bugün burada temsil edilen pek çok partinin de Marksizmin bir dogma olmadığının ve Marksizmin ulusal bağlamlarla birleştirilerek uygulanması gerektiğinin farkında olduğunu görebiliyoruz. Kore DHC, Vietnam, Laos ve Küba'dan yoldaşlar Marksizmi kendi ulusal bağlamlarına uyarlayarak sosyalist sistemlerini sağlamlaştırma ve geliştirme yolunda yeni atılımlar gerçekleştirmişlerdir. İktidarda olmayan komünist partilerden yoldaşlar da yeni gerçeklerden yola çıkarak kendi stratejilerini formüle ediyor, kendi koşullarına uygun sosyalizme giden yolları ve stratejileri araştırıyor.

İnancımız odur ki, ancak Marksizmin temel ilkelerini ülkelerimizin özgül gerçekliklerle ve zamanın özellikleriyle birleştirerek ve teorik ve pratik alanda yenileşmeyi ilerleterek nihai zaferimize giden doğru yolları bulabiliriz. Zafer kesinlikle bizim olacak!

Sevgili Yoldaşlar,

Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Buluşması sadece fikir alışverişinde bulunmamız ve birbirimizden öğrenmemiz için bir platform değil, aynı zamanda güçlerimizi birleştirdiğimiz ve dayanışma gösterdiğimiz bir kanal olmalıdır. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Konferansı kurumunun sağlıklı ve güçlü gelişimi için her bir partimiz akılcı katkılarda bulunmalıdır. Son yıllarda ÇKP, dünya komünist partileri için "ÇKP ve Dünya Marksist Siyasi Partiler Forumu" ve "ÇKP ile Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya'dan Marksist Siyasi Partiler Arasında Alış-Veriş Değişim Toplantısı" gibi bir dizi uluslararası konferans düzenledi. Bugün burada bulunan pek çok yoldaş bu toplantılara katılmış ve karşılıklı anlayışımızı geliştiren aynı zamanda politika ve strateji koordinasyonumuzu güçlendiren derinlemesine tartışmalar yapmıştır. Gelecekte de, sizleri her zaman beklediğimiz benzer etkinlikler düzenleyeceğiz.

Hepinize teşekkür ederim.


[1] Frederick Engels: "Werner Sombart'a", Marx&Engles: Toplu Eserler, Cilt 50, İng. Ed., Progress Publishers Yayınevi, Moskova, 1979, s. 461

Yorum Bırakınız

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir