sol parti-emep amblemleri

Sosyalist İttifak Hazırlıkları Devam Ediyor: Kartal'da Miting

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer ve EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’le Yapılan Röportaj

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer ve EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz'le Yapılan Röportaj

Haber Sol'dan alınmıştır.

'Bu iktidarı yenmek ancak örgütlü güçle mümkün'

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Başer şöyle konuştu: "Bu düzende yoksulluk giderek artıyor. Milyonlarca insan hayatını zor sürdürüyor" dedi. "Oyunu, kuralları kendisini belirlediği bir seçim görünüyor. Burada iş sosyalistlere düşüyor. Beklediğimiz her gün insanların ölmesi, yoksulluğun katmerleşmesi, halkın açlıkla boğuşması demek. Dolayısıyla buraya hep birlikte müdahale etmeli, halkın oyun kurucu olduğu bir siyaseti örgütlemek zorundayız. Karar verilen şey halkın hayatı. Tek adam rejimi 82 milyonun hayatını belirliyor. Halkın kendi dahil olamadığı bir siyaset var. Bu rejim iflas etmiştir ama kendiyle birlikte bu ülkeyi uçuruma sürükleyemeyecek, müdahale edeceğiz. İnsanları, gençleri, kadınları da hep birlikte müdahale etmeye davet ediyoruz. Bu pazar saat 13.00'te de Kartal Meydanı'nda buluşacağız. Tüm halkımızı davet ediyoruz. Bu iktidar karşımıza örgütlü olarak getirildi, yenmek de ancak örgütlü güçle mümkün."

'Akıllara ziyan bir ekonomi politikası var'

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de "Enflasyon yüzde 50'lere dayandı, emekçi halk için gerçekten bir yıkım var" diye konuştu. "Akıllara ziyan bir ekonomi politikası var" diyen Akdeniz, "Faiz oranı inse de çıksa da dolar zenginleri kazanıyor" şeklinde konuştu.

Akdeniz şunları söyledi: "Mesela tek adam, Erdoğan'ın beceriksizliği değil. Bunlar memlekete dibi gösterdiler ama mesele 1980'den bu yana bir bütün olarak kapitalist ve emekçi düşmanı politikaların ülkeyi getirdiği noktadır. Bunlardan biri de Babacan'dır. 'Biz ayrılana kadar ülkeyi uçurduk' diyor. Ülkeyi asgari ücretliler ülkesi haline getirip, grevleri engellediler. Tek adam rejimi sonrasında da benzer politikaları görürüz, önemli olan halkın sırtına yıkılanlara karşı durabilmek. Halkın bekleyecek dermanı yok. Sol, sosyalist güçlerin halkın taleplerini karşılayacak şekilde meydanlara inmesi lazım. Aralık ayı tüm emekçilerin sokağa çıkacağı bir dönemi gösteriyor. Ya bunu güçlendirip, bu iktidarı göndereceği bir hareket oluştururuz ya da seçime sıkıştırırız. Şu an acil olan şey sosyal dinamikleri örgütlü güç olarak iktidarın karşısına çıkarmaktır."

'Bir avuç sermayedar için durum iyiye gidiyor'

"Ekonomi kim için kötüye gidiyor? Patronların hepsi kâr açıklıyor. İşçiler ölümüne fedakarca, zor günler için çalıştı. Sen kendine pandemiyi can simidi yaptın, kasanı şişirdin. Sanayide küçülme mi var? Dolarla iş yapan sanayici kazanıyor. Eriyen, biten emekçi oluyor. Bir avuç sermayedar için durum iyiye gidiyor. Bu çelişki giderek derinleşiyor."

Başer: 'Bize bu dönem düşen görev, sol değerleri toplumda yeniden göstermek'

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Başer, asgari ücret tartışmalarıyla ilgili soruyaysa "İktidar itibarını kaybetti. Kendilerini destekleyenlerin desteğini bile kaybetti. Bir eli yağda, biri el balda, çete-mafya ilişkileri ortaya çıkıyor. Bir avuç sermayedar parasına para katıyor ve halk açlığa sürükleniyor. Ekonomimiz büyüdü diyorlar ama sermayedarlar büyüyor" yanıtını verdi. 

"Asgari ücrete ne zam yapılırsa yapılsın, marketlerdeki zamma yetişemez. Bu nedenle belirlenmesinde emekçilerin örgütlü gücü belirleyici olmalı" diyen Başer şunları söyledi: "Bir AKP'li geçtiğimiz günlerde açıklama yaptı ve Allah'a havale etti. Dini imanı para olan, halk düşmanı, uluslararası sermayeye bağlı olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bize bu dönem düşen görev, sol değerleri toplumda yeniden göstermek. Tam bağımsız, laik, anti-emperyalist bir ülke kurabiliriz."

Başer: 'Cumhur İttifakı'nın yerine ne geleceği çok önemli'

"Temel sorun yerine neyin geleceği" yanıtını veren SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Başer, "Evet bugün AKP-MHP bloğundan kurtulmak önemli. Toplum çok bunaldı. Ama yerine ne geleceği de çok önemli. Bizler artık bu memlekette açlık-sefalet içinde yaşamak istemiyoruz. Her türlü güvenceye sahip olduğumuz, eşit bir ülkede yaşamak istiyoruz." şeklinde konuştu.

'Halkın öznesi olduğu bir siyaseti örgütlememiz gerekiyor'

"Bu dünyada sosyalizm hayaleti dolaşıyor. Pandemide kapitalistlerin maskesi düştü. Emekçiler bir siyasi özne arayışı içerisinde. Çeşitli ülkelerde çeşitli deneyimler de ortaya çıkmaya başladı. Ülkemizde de böyle bir çıkışa ihtiyaç var. Artık başka bir dünya ve ülke yok. Bu dünyaya ve toprağa, emeğimize sahip çıkmamız gereken bir süreçteyiz. İlk ve acil görevimiz doğayı sermaye tahakkümünden kurtarmak. Bu topraklar bizim ve üzerinde yaşayan canlıların. Siyaset budur. Halkın öznesi olduğu bir siyaseti örgütlememiz gerekiyor. Geleceğimizi bugünden ellerimize alalım diyoruz. Son 6 günde 8 kadının hayatı elinden alındı. İstanbul Sözleşmesi'ni tamamen gündemimizden çıkarttık dedi Erdoğan. Biz bu kararları tanımıyoruz. Kararı emekçiler yazar, İstanbul Sözleşmesi bizim demeye devam edeceğiz."

Yorum Bırakınız

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir