Hakkımızda Sosyalist Birlik (Marksist)
E. Kürkçü: Erdoğan, Türkiye'yi Emperyalizm ve Batıdan Daha Beterine, Asyatik Despotluklarla Aynı Safa Sokma, Kamp Değiştirme Çalımlarına Hazırlanıyor
Kemal Okur
Nitekim, Putin'le Soçi görüşmelerinden dönüşte verdiği demeçler ve "13. Büyükelçiler Konferansı"ndaki konuşması, Erdoğan'ın önümüzdeki aylarda uluslararası kamp değiştirme çalımlarına hazırlandığına dair işaretler veriyor.
https://siyasihaber9.org/erdoganin-metaverseinde-utulmek
Birincisi; Putin, Hamaney, Reisi, Biden ve Scholz'un uyarılarına rağmen Kuzey Doğu Suriye'de SDG güçlerine yönelik yeni saldırı başlatmayı içeren "güvenli hat" oluşturma kararlılığı. Soçi dönüşünde basına "Putin bu konuları Esad'la görüşün dedi, zaten istihbaratçılarımız görüşüyor" yolunda demeçler vermesine karşın Erdoğan "Konferans"ta, İran'ı ve Rusya'yı karşıya alma pahasına "Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma kararımız bakidir" diyerek dünyaya ve Türkiye'ye meydan okudu.
İkincisi, gene Büyükelçiler Konferansı'nda her koşulda İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliklerine karşı "veto hakkı"nı yeniden ileri sürmesi, ABD ve Avrupa'yı karşıya alma pahasına, "NATO genişlemesi"ni "Kürt düşmanlığı" ile koşullaması ve ittifakı Türkiye'nin çözemediği "iç çatışması"na rehin kılma oyununu sürdürmekten imtina etmeyeceğini açıkça ortaya koymasıydı.
Üçüncüsü, bütün bu tartışmaların orta yerinde Soçi dönüşü Şanghay İşbirliği Örgütü'nün sonbaharda Özbekistan'da toplayacağı zirveye "Sayın Putin'in ricası" üzerine katılma beyanıydı. Erdoğan'ın 15 Temmuz sonrası, Batı'ya ayranı kabararak "Şanghay Beşlisi'ne biz de katılalım" diye hamle ettiği ancak, bizzat Çin ve Rusya'nın "Şimdi sırası değil" uyarılarıyla geri çekildiği hatırlardadır. "Putin'in [son] ricası"nın Rusya-Batı çatışmasında Türkiye'yi Rusya'yla aynı fotoğrafa yerleştirme arzusuyla yakından ilgili olduğuna kuşku yok. Erdoğan, Şanghay'da fotoğrafa girmenin ücretini Suriye'de tahsil için elinden geleni ardına koymayacaktır. Bu başlıklar çoğaltılabilir…
UYANIK OLMALIYIZ
Üstelik Erdoğan'ın ortaya atacağı temalar, istismar edeceği sorun ve çelişkiler tamamen kurmaca da olmayacaktır: Emperyalizm diye bir şey vardır, NATO bu sosyo-ekonomik formasyonun istila gücüdür, kapitalizm Batı uygarlığının temelidir vb., vb…
Ama demokratik muhalefetin sıkı durması gereken nokta tam da burasıdır: Öyledir diye, Türkiye'yi daha da beterine, Asyatik despotluklarla, yoz teokrasilerle, hırsız oligarşilerle, faşist diktatörlüklerle aynı safa sokma gayretlerinde antiemperyalist hikmet arayanın istikamet "Doğu" diye gösterilen yerlerdeki mezar sessizliğinin "huzur" ve "refah" olduğuna kanmaya razı olanın, Türkiye'deki ahbap çavuş kapitalizmine mazeret arayanın kendisine muhalif demek için bir nedeni kalmaz.