ÇKP 20. Kongre'nin Dünya Uluslararası Durum Değerlendirmesinde Getirdiği Önemli Değişiklik

Kemal Okur

Giriş: ÇKP 20. Kongresi dünyada yeni oluşan büyük dünya güçleri arasındaki mücadeleleri ve Rusya'ya ve Çin'e karşı artan ekonomik ve teknolojik baskıları ve kışkırtmaları değerlendirerek, görüşlerinde bazı önemli değişimler yaptı. Bu değerlendirmeye göre sosyalist ülkelerin ve gelişmekte olan ilerici ülkelerin, işçi sınıflarının ve halkların daha sıkı mücadele günlerine göre hazırlanması gerekiyor. Batıda hem aşırı sağ popülist partiler hem de iktidarları sarsılan neoliberal ve sosyal demokrat ve demokratik sosyalist partiler kitlelerin gözünü boyama amaçlı kısa vadeli propagandalar yapıyorlar. Fakat gerçekte ekonomik krizi işçi sınıfı ve halkın sırtına yıkma dışında bir çözüm getiremiyorlar. Bu iki akım da sosyalizme ve demokratik sosyal ve sosyalist reformlara karşı çıkmada ortak tutum alıyor. Bazı ülkelerde (örneğin Brezilya ve Fransa) son 20 yıl içinde Komünist Partilerle samimi işbirliği yapan demokratik sosyalist partilerin halkın çıkarlarını merkeze koyan bir çizgi oluşturma yönünde çalıştıkları da görülüyor… Çin aşağıdaki uluslararası durum değerlendirmesi ile dünyadaki en önemli barış güçlerinden biri olduğunu ve hegemonyacılığa karşı kararlı mücadele vereceğinin işaretini veriyor.

ÇKP'nin Yaptığı Değişiklikler

Bir önceki 19. Kongre Raporu 2017 yılında şu ifadeyi kullanmıştı: Hem Çin hem de dünya derin ve karmaşık değişimlerin ortasındadır. Çin hala kalkınma için önemli bir stratejik fırsat dönemindedir; beklentiler parlaktır ancak zorluklar da ciddidir.

Yeni 20. Kongre ise şu ifade kullandı: Ülkemiz stratejik fırsatların, risklerin ve zorlukların eş zamanlı bir biçimde ortaya çıktığı, belirsizliklerin ve öngörülemeyen faktörlerin arttığı bir gelişim dönemine girmiştir… Her an çeşitli "siyah kuğu" veya "gri gergedan" türünden olaylar meydana gelebilir. Bu nedenle potansiyel tehlikelere karşı daha dikkatli olmalı, en kötü senaryolarla başa çıkmaya hazırlıklı olmalı ve sert rüzgarlara, dalgalı sulara ve hatta tehlikeli fırtınalara karşı koymaya hazır olmalıyız.

19. Kongre Raporu 2017 yılında şu ifadeyi kullanmıştı:

Dünyada küresel ölçekte çok kutupluluk, ekonomik küreselleşme, Bilgi Teknolojisi uygulamaları ve kültürel çeşitlilik hızla ilerlemekte; küresel yönetişim sistemi ve uluslararası düzendeki değişimler hızlanmakta; ülkeler giderek daha fazla birbirine bağlantılı ve bağımlı hale gelmekte; uluslararası alandaki ülkelerin karşılaştırmalı güçleri daha dengeli hale gelmekte; barış ve kalkınma geri döndürülemez eğilimler olmaya devam etmektedir.

Son 20. kongre değerlendirmesi:

Bugün dünyamız, zamanımız ve tarihimiz daha önce hiç olmadığı şekillerde değişiyor. Barış, kalkınma, işbirliği ve karşılıklı yararı gözetme tutumu gibi tarihsel trendler durdurulamaz. Halkların iradesi ve günümüzün genel trendleri eninde sonunda insanlık için parlak bir geleceğe yol açacaktır. Buna rağmen, güç kullanarak zayıfları sindirmeye, başkalarından zor yoluyla ve hileler yoluyla kazançlar gasp etmeye ve sıfır toplamlı (Çevirenin Notu: ekonomik ticari, askeri, jepolitik) oyunlar oynamak biçimindeki hegemonik, kabadayı tarzı ve onur kırıcı zorba eylemler ciddi zararlar vermektedir.

Çin hiçbir zaman hegemonya iddiasında bulunmayacak ve yayılmacılığa girişmeyecektir.

Xi Jinping'in 20. Kongreye sunduğu raporda görevlerimiz bölümünde şu dünya ülkelerine ve dünya halkalarını ilgilendiren şu ifadelere yer verildi:

Dünya barışını ve kalkınmasını teşvik etmeli ve insanlığın ortak kader topluluğunun inşasını desteklemeliyiz. Dünya bir kez daha tarihin bir kavşağında durmaktadır ve hangi yöne gidileceği tüm halkların seçimine bağlı olacaktır. Çin her zaman dünya barışını koruma ve ortak kalkınmayı (küresel olarak) teşvik etme dış politika hedefine bağlı kalmıştır ve insan kaderinin bir topluluğunun inşasını teşvik etmeye kararlıdır. Çin kararlı bir şekilde bağımsız ve barışçıl bir dış politika izleyecek, her zaman kendi pozisyonunu ve politikasını konunun esasına göre belirler, uluslararası ilişkilerin temel normlarını korur, uluslararası adalet ve hakkaniyeti gözetir ve her türlü hegemonya ve güç politikasına, Soğuk Savaş zihniyetine, diğer ülkelerin iç işlerine müdahaleye ve her türlü çifte standarda kararlılıkla karşı çıkar.

Çin hiçbir zaman hegemonya iddiasında bulunmayacak ve yayılmacılığa girişmeyecektir. Çin, barış içinde bir arada yaşamanın beş ilkesi temelinde diğer ülkelerle dostluk ve işbirliğini geliştirmekte, yeni tipte uluslararası ilişkilerin inşasını teşvik etmekte, eşitlik, açıklık ve işbirliğine dayalı küresel ortaklığı derinleştirip genişletmekte ve diğer ülkelerle ikili çıkarları birbirine yakınlaştırma çabasını genişletme taahhüdünde bulunmaktadır.

Çin, gelişmekte olan ülkelerle dayanışma ve işbirliğini güçlendirmek ve ortak çıkarlarını korumak için doğruluk ve samimiyet kavramını, hakkaniyet ve faydaların paylaşılması kavramını benimser.

Çin, dış dünyaya açılma temel devlet politikasına bağlı kalır, karşılıklı yarar ve kazan-kazan durumunu içeren açık bir stratejiyi sıkı bir şekilde izlemekte, Çin'in yeni gelişimiyle dünyaya sürekli yeni fırsatlar sunmak istemekte ve tüm halklara daha fazla fayda sağlamak için açık bir dünya ekonomisinin inşasını teşvik eder. Çin, ekonomik küreselleşmede hakkaniyetli yaklaşıma bağlı kalır, kalkınma için daha elverişli bir uluslararası ortam yaratmak için diğer tüm ülkelerle birlikte çalışır ve küresel kalkınma için yeni dinamikleri ortaklaşa bir biçimde geliştirmeyi savunur.

Çin, küresel yönetişim sisteminin reforma tabi tutulması ve inşasına aktif olarak katılır, (Çevirenin notu: tek merkezin kararı yerine) hakiki anlamda birçok taraflılığa bağlı kalır, uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesini teşvik eder ve küresel yönetişimi daha adil ve makul bir yöne itmek için çaba verir. Çin halihazırda küresel ortak kalkınma girişimi ve küresel ortak güvenlik girişimini ortaya koymuştur ve bunları uygulamak için uluslararası toplumla birlikte çalışmaya hazırdır. Tüm dünya ülkelerini, tüm insanlık için barış, kalkınma, eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlük gibi ortak değerleri desteklemeye, halklar arasında karşılıklı anlayışı teşvik etmeye ve çeşitli küresel zorlukları ortaklaşa ele almaya içtenlikle çağırıyoruz.

Çin halkı, insanlık için daha iyi bir gelecek yaratmak üzere dünya halklarıyla el ele vermeye hazırdır!

Yorum Bırakınız

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir