Dünyada Sosyalizm

Çin Dış Politika Görüşleri ve Hedefleri

ÇKP ve Çin’in 4 Başlık 16 Madde Altında Topladığı Dünya Durumu ve Uluslararası Sistem Üzerine Teorileri ve Siyasetleri

ÇKP ve Çin'in 4 Başlık 16 Madde Altında Topladığı Dünya Durumu ve Uluslararası Sistem Üzerine Teorileri ve Siyasetleri

Şi Cinping'in 2021 yılı içinde yaptığı bir konuşmadan alınmıştır.

1. Çin Dünya Barışına ve Küresel Kalkınmaya Katkıda Bulunmalıdır

ÇKP savaş, hegemonya, cepheleşme ve kendini dünyadan tecrit etme (kapanma) yerine barışın, işbirliğinin, diyalogun ve açıklığın insanlık için daha iyi bir geleceğe giden doğru ve tek yol olduğuna inanmaktadır.

ÇKP halkın mutluğunun ve insanlığın ilerlemesinin peşinde olan bir siyasi partidir. Küresel koşullarda nasıl bir değişim gerçekleşirse gerçekleşsin, ÇKP her zaman insanlığın ortak değerleri olan barış, kalkınma, doğruluk, adalet, hakkaniyet, demokrasi ve özgürlük yolunu izlemiştir. ÇKP enternasyonalizmin başını çekmiş, tarihin doğru tarafında ve insanlığın ilerici tarafında yer almış ve dünya barışına ve kalkınmaya katkıda bulunmuştur.

Dünya Barışını Korumak. ÇKP yaşadığımız bu karmaşık dünyada her zaman adaletten, barıştan, demokrasiden ve çok-taraflılıktan yana olurken, savaşa, hegemonyaya ve tek-taraflılığa karşı durmuştur.

Hegemonya ve güç siyasetine karşı açıktan tavır almak. Yabancı devletlerin işgaline karşı direnişin bağrında doğan ÇKP hegemonya ve güç siyasetine kendi özü gereği karşıdır.

Dünya barışının sağlamak için bilgelik ile ve çabalar ile katkı sunmak. Dünya barışının sağlanması için Çin'e özgü çözümleri etkin bir biçimde ortaya koyan ÇKP barış içinde bir arada yaşamanın beş ilkesi, barışa ve bağlantısızlığa dayanan bağımsız dış politika, kalıcı barış ve refaha dayanan uyumlu bir dünya, ortak geleceğe sahip bir küresel topluluk, yeni bir enternasyonalizm modeli ve Kuşak ve Yol Girişimi gibi önemli fikirler ve girişimler önermektedir. ÇKP kendisini resmi vaatler ile sınırlamamaktadır – dünya barışını korumak adına yapabileceği her şeyi yapmaktadır.

Merkezinde Birleşmiş Milletler'in yer aldığı uluslararası sistemi kararlı bir biçimde savunmak. Çin Birleşmiş Milletler'in kurucu bir üyesi, BM Güvenlik Konseyi'nin bir daimi üyesi ve en büyük gelişmekte olan ülke olarak, her zaman Birleşmiş Milletler'in otoritesini sıkı sıkıya savunmakta, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin misyonlarına ve ilkelerine sıkı bir biçimde bağlı kalmakta ve uluslararası hukuka dayanan dünya düzenini sürdürmektedir. Çin, çok-taraflılığı desteklemek ve tek-taraflılığa karşı durmak üzere çok sayıda ülkeyle birlikte çalışmaktadır.

Uluslararası ilişkilerde demokrasiyi teşvik etmek. ÇKP demokrasiyi sürdürmek, keşfederek ilerlemek ve uygulamak konusunda sadık, aktif ve örnek niteliğinde davranan bir partidir. Parti içinde Çin topraklarının her yerinde demokrasiyi hayata geçirmekte ve uluslararası ilişkilerde de demokrasiyi güçlü bir biçimde teşvik etmektedir… Ekonomik, bilimsel, teknolojik alanlarda ve diğer pek çok alanda yoğun küresel rekabetin söz konusu olduğu bir zamanda, Çin diğer ülkeleri birer rakip olarak değil, birer dost olarak görmeye devam etmektedir. Çin, soğuk savaşın, cepheleşmenin, kontrol girişimlerinin ya da manipülasyonun bir parçası olmak yerine karşılıklı yararlı alışverişleri ve işbirliğini teşvik etmektedir.

2. Herkes için Ortaklaşa Kalkınmayı Hayata Geçirmek

Kalkınma, birkaç ülkeye özel bir ayrıcalık değil, bütün ülkelerin hakkıdır. ÇKP hem Çin halkının mutluluğu hem de bütün diğer halkların esenliği için çabalamaktadır. ÇKP kendisini hem Çin hem de dünya için kalkınmanın gerçekleştirilmesine ve herkese yarar sağlamaya adamış durumdadır.

Dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi olarak Çin, uzun vadeli istikrarlı kalkınmayı sürdürmek yoluyla insanlığa katkıda bulunmaktadır. ÇKP kendi görevlerimizi yerine getirmeye ve ülkeyi daha müreffeh ve halkı daha mutlu kılmaya odaklanmak üzere Çin halkına öncülük etmektedir. Bu katkı, Çin'in kendi çapında dünya barışına ve kalkınmaya yaptığı bir katkıdır. Çin ekonomisi sağlıklı büyümesini sürdürmekte ve küresel ekonomik büyümenin temel itici gücü haline gelmektedir.

Çin kendisini uluslararası işbirliğini güçlendirmeye adamış durumdadır. Kendisi de bir gelişmekte olan ülke olarak Çin yoksulluk ve zorluklar ile başı dertte olan diğer gelişmekte olan ülkelere karşı büyük bir duygudaşlıkla yaklaşmakta ve kendi kapasitesi yettiğince onlara yardımını sunmaktadır. … Kalkınmaya giden küresel yol zorlu bir yoldur ve pek çok halk bugün halen yoksulluk, açlık ve hastalıklar ile mücadele etmektedir. Birtakım zengin ülkeler daha da zenginleşirken, yoksul ülkeler daha da yoksullaşmaktadır. Bu durum devam ettiği sürece, dünya hiçbir zaman kalıcı barışı ve refahı sağlayamayacaktır. ÇKP küresel yoksulluğu hafifletme sürecini hız verebilmek için gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere dönük yardımlarını arttırması gerektiğini ve gelişmekte olan ülkelerin de kalkınma için daha güçlü içeriden doğru gelişen bir ivme yakalamaları gerektiğini savunmaktadır. Çin uluslararası işbirliğini teşvik etmek, Güney-Güney işbirliğini yaygınlaştırmak ve küresel yoksulluğun azalmasına katkıda bulunmak adına elinden gelen her şeyi yapmaya devam edecektir.

Çin küresel yönetişim sisteminin reformuna öncülük edilmesinde aktif şekilde yer almaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulmuş olan uluslararası sistem savaş-sonrası küresel ekonomik toparlanmada merkezi bir rol oynamıştır. Ancak, küreselleşmenin yol açtığı kalkınma uçurumu ve ekonomik eşitsizlik d-giderek daha fazla öne çıkmaktadır. Kendi sorumluluklarını ciddiye alan büyük ülkelerden bir olarak Çin her zaman haklar ile yükümlülükler arasında bir dengenin sağlanması arayışında olmuştur. Çin küresel yönetişim sisteminin reforme edilmesinde ve geliştirilmesinde aktif olarak yer almış ve uluslararası siyasal ve ekonomik düzenin daha adil ve daha makul bir dizi standarda dayanarak yeniden düzenlenmesi adına çaba sarf etmiştir. Çin 2012 yılından bu yana küresel yönetişim sisteminde reform ve iyileşmelerin hayata geçirilmesi için aktif şekilde baskı yapmaktadır. Yine Çin yeni oluşan bir dizi alanda kuralların belirlenmesine katkıda bulunmuş ve mevcut sistemdeki adil ve makul olmayan düzenlemelerin reforme edilmesi konusunda girişimlerini arttırmıştır… Çin çok-taraflılığı sıkı bir biçimde desteklemektedir. Çin diyalogu ve işbirliğini kolaylaştırmak adına, kendisini siyaset, ekonomi, güvenlik ve kültür gibi alanlarda çok-taraflı platformlar inşa etmeye adamaktadır. Yine Çin, bir açık dünya ekonomisine ve kapsayıcı, sürdürülebilir bir küresel kalkınmaya daha fazla katkı yapan bir şekilde Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın kurulmasına öncülük etmiş ve İpek Yolu Fonu'nu hayata geçirmiştir… Çin küresel yönetişim sisteminin reforma tabi tutulması ve geliştirilmesinde, dünya üzerinde daha fazla insanın kalkınmadan faydalanmasını olanaklı kılmak için bu dünya sistemini daha adil ve daha makul hale getirme hedefiyle daha aktif bir katılımcı olacaktır.

3. Barışçıl Kalkınma Yolunu İzlemek

Barışçıl kalkınma, ÇKP'nin vazgeçilmez dış politika değeri ve politikası haline gelmiştir. Son yüz yıllık zamanda, ÇKP barışı sürdürerek kendi evini koruyarak Çin halkına hegemonya yerine ortak refaha götüren yeni bir ulusal gençleşme ve canlanma yolunda öncülük etmiştir… Geçmişte güç kazandıkça hegemonya yolunu izlemeye başlayan ülkeler tabii ki olmuştur, fakat yükselen bir gücün kaçınılmaz şekilde hegemonya arayışına gireceğini belirleyen bir demir yasa söz konusu değildir. Batı'nın deneyiminin ve mantığının Çin'in geleceğini öngörmek üzere mekanik biçimde uygulamaya konması durumunda, elde edilecek sonuç kaçınılmaz bir biçimde eldeki olgulara aykırı ve hatalı olacaktır.

Çin'in barışçıl kalkınma yolu Çin uygarlığının mirasından kaynaklanmaktadır. Çin kültürü insanlık ile doğa arasında uyuma dönük bir dünya görüşü, bütün ülkeler arasında eşgüdümü ve işbirliğini öngören bir küresel bakış açısı tarafından belirlenmektedir…

Çin, barışçıl kalkınma yolunu kendi hedeflerine ve koşullarına dönük açık ve net bir kavrayışa bağlı olarak tercih etmektedir. Kalkınma ÇKP'nin yönetişimdeki temel önceliğidir. Çin'in geçmişteki kalkınması barışçıl, istikrarlı bir dış ortamdan faydalanarak gerçekleşmiştir ve geleceği de bu tür bir ortamın varlığına bağlıdır. Yayılmacılık ve hegemonya, Çin'in çıkarlarını ve Çin halkının arzu ve isteklerini zarara uğratmaktadır. ÇKP dünya barışını korumak ve ortak kalkınmayı teşvik etmek açısından daha büyük bir rol oynamasına yol açan bir şekilde, Çin'in kendi yararı açısından barışçıl bir uluslararası ortama olan bağlılığı konusunda her zaman kararlı olmuştur.

Çin, barışçıl kalkınma yolunu a) barışı b) kalkınmayı c) işbirliğini ve d) karşılıklı faydayı destekleyen küresel trendlere dönük derin kavrayışına bağlı olarak tercih etmektedir. Kendi özgücü ne olursa olsun herhangi bir ülkenin sürdürülebilir kalkınmayı hayata geçirebilmesi ancak eşitlik ve karşılıklı fayda ilkelerini benimseyen uluslararası işbirliğinde yer almasıyla mümkündür. Bunun aksine, hegemonya ve askeri saldırganlık yolundan gidenler ise kendi kaynaklarını tüketecekler ve sonunda zayıflayarak yıkılacaklardır.

İnsanlık, hegemonya peşinde olan büyük güçlerin yol açtığı savaşlara bağlı olarak halkların sefalete mahkum edildiği ve insan uygarlığının tekrar eden felaketlere uğradığı tarihten esaslı ve acı dersler almalıdır. Savaş, yoksulluk ve huzursuzluk yerine barışı, kalkınmayı ve istikrarı hayata geçirmek dünyanın dört bir yanındaki insanlar tarafından paylaşılan basit ve samimi bir arzudur. Çin'in barışçıl kalkınma yolu, tarihin izlediği çizgiyle uyumlu şekilde hareket etmektedir ve dünyanın genel trendi ile uyumludur.

Çin'in kalkınma hakkı vardır ve Çin halkının daha iyi bir yaşam sürme hakkı vardır.

Çin'in geleceği kendi ellerindedir ve sadece Çin halkı kendi ülkesinin kaderini belirleyebilir. Hiç kimsenin Çin halkını daha iyi bir yaşama sahip olma hakkından mahrum bırakma ya da Çin'in kalkınma yürüyüşünü yavaşlatma hakkı yoktur… Çin hiçbir zaman başkalarının pahasına kalkınmayı tercih etmeyecektir ve Çin kendi meşru hak ve çıkarlarından asla vazgeçmeyecektir. Hiçbir ülke Çin'den kendi temel çıkarlarından feragat etmesini beklememelidir. Hiçbir ülke Çin'in egemenliğini, güvenliğini ve kalkınmasını zayıf düşüremez.

4. Ortaklaşa Geleceğe Sahip Olan Bir Küresel Topluluk İnşa Etmek

Dünya ve insanlık bir kez daha bir yol ayrımına varmış durumda ve insanlık iki yol arasında bir tercih ile karşı karşıya. Bu yollardan biri parlak bir geleceğe ilerlerken, diğeri ise karanlığa doğru uzanıyor. Karşı karşıya olduğumuz ve bir yüzyıl içinde görülemeyecek denli çok şiddetli değişimler ile kontrol edilemeyen Covid-19 salgını birbiriyle bağlantılıdır. Soğuk Savaş düşüncesi ve sıfır-toplamlı oyun zihniyeti yeniden diriltilmektedir. Tek-taraflılık, hegemonya ve güç siyaseti yükseliştedir. Ekonomik küreselleşme ise esen aksi rüzgâra karşı mücadele vermektedir. Küresel silahlanma yarışı tırmanmaktadır. İklim değişimi, terörizm, siber saldırılar, biyo-güvenlik sorunları ve temel bulaşıcı hastalıklar gibi geleneksel ve geleneksel-olmayan güvenlik meseleleri bir arada küresel ve bölgesel güvenliğe karşı ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bütün insanların bir arada yaşadığı bu güzel gezegen, bizzat insanlığın neden olduğu korkunç bir krizi yaşamaktadır.

Bu düzeydeki bir değişim ve kalkınma ve yönetişimi engelleyen diğer zorluklar ve sorunlar karşısında, insan toplumu açısından yeni bir felsefe arayışına girmek ve uluslararası sistemi ve düzeni daha adil ve daha makul hale getirmek acil bir ihtiyaç durumundadır.

ÇKP, barışın, evrensel güvenliğin ve ortak refahın hüküm sürdüğü dışa açık, kapsayıcı, temiz ve güzel bir dünya yaratma hedefiyle, küresel bir ortak gelecek topluluğu inşa etmeyi önermektedir. İnsan toplumu, dünyanın bugün karşı karşıya olduğu nesnel sorunlara çözüm sunarak, kazan-kazan işbirliği, ortak çaba sarf etme ve ortak faydalar yoluyla barışa ve sürdürülebilir kalınmaya ulaşmayı başaracaktır.

Küresel bir ortak gelecek topluluğu inşa etmek, tarihin genel eğilimi ile uyumlu bir zorunlu tercihtir.

Bugün, farklı ülkeler arasındaki karşılıklı bağlantılar ve karşılıklı bağımlılıklar hiç olmadığı kadar yakındır. Bütün ülkeler, her birinin kendi çıkarlarını sürdürmenin yanı sıra diğer ülkeler ile birlikte insanlığın ortak çıkarlarını korumaya ihtiyaç duyduğu aynı küresel köyde bir arada yaşamaktadır. Pek çok sorun artık tek tek ülkeler ile sınırlı olmaktan çıkmıştır ve yine pek çok zorluk artık tek tek ülkeler ile sınırlı tutulamaz ve tek bir ülkenin tek başına bu zorlukların üstesinden gelebilmesi söz konusu değildir. Hiçbir ülke tek başına kalkınmayı gerçekleştiremez; hiçbir ülke küresel tehditlerden etkilenmeyen bir konumda değildir. Ülkeler, ancak ve ancak kendi kalkınmaları temelinde tam işbirliği yoluyla dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunlara etkili bir biçimde yanıt üretebilecek ve ortak ilerlemeyi hayata geçirebilecektir.

Küresel bir ortak gelecek topluluğu inşa etme kavramı, kazan-kazan işbirliğini teşvik etmeyi gerektirmektedir. Bu yaklaşım, orman kanunlarını, güç siyasetini ve hegemonyayı reddeder ve sıfır-toplamlı oyun zihniyetinin ötesine geçer.

Siyaset açısından, Çin bütün ülkelere birbirine saygı gösterme, uluslararası sorunları eşitlik temelinde tartışma, Soğuk Savaş ve güç siyaseti zihniyetini terk etme ve devletler arası ilişkileri geliştirmeye dönük olarak cepheleşmeye değil iletişime ve ittifaka değil paydaşlığa dayanan yeni bir yaklaşım ortaya koyma çağrısında bulunmaktadır.

Güvenlik açısından, Çin bütün ülkelere anlaşmazlıkları diyalog yoluyla ve farklılıkları müzakere yoluyla çözme, geleneksel ve geleneksel-olmayan tehditlere karşı verilecek yanıtları eşgüdümlü şekilde hayata geçirme ve terörizmin her türüne karşı durma yönünde harekete geçme çağrısında bulunmaktadır.

Ekonomik kalkınma açısından, Çin bütün ülkelere birlikte çalışma, serbest ticareti ve yatırımı kolaylaştırma ve ekonomik küreselleşmeyi daha açık, kapsayıcı ve dengeli hale getirme çağrısında bulunmaktadır, böylece ekonomik kalkınmanın sağlayacağı faydalardan bütün ülkeler payını alabilecektir.

Kültürel alışveriş açısından, Çin bütün ülkelere uygarlıkların çeşitliliğine saygı gösterme ve yabancılaşmanın yerine alışverişi, çatışmaların yerine karşılıklı öğrenmeyi ve kültürel üstünlük iddiaları yerine farklı kültürlerin bir arada yaşamasını koyma çağrısında bulunmaktadır.

Eko-çevresel ilerleme açısından, Çin bütün ülkelere çevrenin iyi dostları olma, iklim değişimi ve biyo-çeşitliliğin korunması konularında işbirliğini güçlendirme ve insanın varlığını sürdürebilmesi adına gezegenimizi koruma çağrısında bulunmaktadır.

Küresel bir ortak gelecek topluluğu inşa etme kavramı, bütün ülkelerin birbirine bağımlı olduğu ve bütün insanlığın aynı geleceği paylaştığı gerçeğini yansıtmaktadır.

Bu kavram, insanlığın ortak değerlerini yansıtmakta ve daha iyi bir dünya için en kapsamlı ortak zemini tarif etmektedir. Küresel bir ortak gelecek topluluğu kurmanın amacı, bir ya da birkaç ülkenin tek-taraflı önerilerini dayatmak ya da bütün ülkeleri aynı şekilde davranmaya zorlamak değildir, bir sistemin ya da uygarlık modelinin yerine bir başkasını geçirmek hiç değildir. Bunun yerine, bu kavram, insan toplumunun bütünlüklü kalkınmasını teşvik edecek şekilde, farklı toplumsal sistemlere, ideolojilere, tarihsel uygarlıklara ve kalkınma düzeylerine sahip ülkelerin aynı hedeflere yönelmesi, çıkarlarını uyumlu hale getirmesi ve hakları ve sorumlulukları aralarında paylaşmasını önermektedir.

Kuşak ve Yol Projesi küresel bir ortak gelecek topluluğu kurmak açısından önemli bir zemin sunmaktadır.

Yorum Bırakınız

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir