Hakkımızda Sosyalist Birlik (Marksist)
Şi Cinping: Çin hangi gelişme aşamasına ulaşırsa ulaşsın asla hegemonya peşinde koşmayacaktır. Çin'e hegemonyacı etiketini yapıştırmak için yola koyulanlar, tam da hegemon konumlarından vazgeçmek istemeyenlerdir. Umudumuz tüm ülkelerin insanlığın ortak kaderi paylaşan bir topluluk olduğunu kavraması. Birbirimize daha fazla destek ve işbirliği sunmalı, aramızda daha az suçlama ve çatışma olmalı.
Gelişmekte olan ülkeler için eşit haklar, fırsat eşitliği ve eşit kurallar güçlendirilmeli, böylece tüm ülkeler kalkınma fırsatlarından ve meyvelerinden yararlanabilmelidir.
Gelişmekte olan ülkelerin sadık bir üyesi olarak Çin, Güney-Güney işbirliğini daha da derinleştirecek ve gelişmekte olan ülkelerin yoksulluğu ortadan kaldırma, borç yükünü hafifletme ve daha fazla büyüme sağlama çabalarına katkıda bulunacaktır.
Çin, küresel ekonomik yönetişimle daha aktif bir şekilde ilgilenecek ve herkesin yararlanacağı daha açık, kapsayıcı, dengeli ve faydalı bir ekonomik küreselleşme için baskı yapacak.
Üçüncüsü, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurumu kapatmalıyız ve birlikte herkes için büyüme ve refah sağlamalıyız. Bugün, eşitsizlikler büyümeye devam ediyor.
Kuzey-Güney gelişme ve refah uçurumun kapatılması gerekiyor ve sürdürülebilir kalkınma ciddi zorluklarla karşı karşıya. Ülkeler salgınla boğuşurken, ekonomik iyileşmeleri farklı yörüngeleri takip ediyor ve Kuzey-Güney farkı daha da genişleme ve hatta devam etme riski taşıyor.
Gelişmekte olan ülkeler için, kalkınma için daha fazla kaynak ve kalkınma alanları talep ediyorlar ve küresel ekonomik yönetişimde daha güçlü temsil ve seslerinin duyulması çağrısında bulunuyorlar. Gelişmekte olan ülkelerin büyümesiyle birlikte küresel refah ve istikrarın daha sağlam bir zemine oturtulacağını ve gelişmiş ülkelerin bu büyümeden yararlanmaya devam edeceğini kabul etmeliyiz.
Uluslararası toplum uzun vadeye çevirmeli, taahhütlerini yerine getirmeli ve gelişmekte olan ülkelere gerekli desteği sağlamalı ve meşru kalkınma çıkarlarını korumalıdır.
Eşit haklar, fırsat eşitliği ve eşit kurallar güçlendirilmeli, böylece tüm ülkeler kalkınma fırsatlarından ve meyvelerinden yararlanmalıdır. Bir Çin atasözüyle söylemek gerekirse, "tüm çiçeklerin tam açtığı bahar güzel bir bahardır." Mutlu bir yaşam sürdürebilmek tüm dünyadaki insanların ortak arzusudur. İnsan toplumunun ilerlemesi, bütün ülkelerin, içe kapanma- tecrit, çatışma ve tekel yerine dışa açılma, işbirliği ve kazan-kazan kalkınma çabalarını ilerletmelerini gerektiriyor. Ekonomik küreselleşmenin derinleştiği bugünün dünyasında orman yasası uygulamaları ve kazanan-hepsini-alır anlayışı sadece bir çıkmazdır. İleriye giden doğru yol kesinlikle herkesi kapsayan kapsayıcı büyümedir. Ülkeler ortak riskler ve zorluklar karşısında kapsayıcı büyümeyi sağlayabilmek için farklılıkların üzerine çıkmak ve bir-diğerinin güçlü yanlarından yararlanmak zorundadırlar. "Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Programının gereklerini uygulamak, küresel kalkınmadaki dengesizlikleri azaltmak ve ekonomik küreselleşmeyi herkes için, herkesin çıkarına olacak şekilde daha açık, kapsayıcı, dengeli ve daha yararlı hale getirmeliyiz. Bu şekilde, tüm insanlar ekonomik küreselleşmenin ve küresel çapta büyümenin yararlarını paylaşabilecektir.