Hakkımızda Sosyalist Birlik (Marksist)
Avrupa Sol Partisi'nden ABD-RUSYA ve NATO-Rusya Krizinde Ortayolcu Tutum: ABD, NATO ve Rusya'nın Savaş Senaryolarını Reddediyoruz
Gülizar Özkaya

Avrupalı demokratik sosyalist çizgideki partilere göre, Doğu Avrupa'da yaşanan gerilimler Avrupa, Rusya ve Ukrayna halkları için iyi sonuçlar doğurmayacak. Demokratik sosyalist çizgideki Avrupa Sol Partisi tüm çıkar taraflarını barışçı tutuma çağırdı ve tüm çıkar taraflarını acil olarak politik inisiyatif alarak çatışmaları aşağıya çekmeye davet etti.
Doğu Avrupa'da askeri gerilimlerin artışı Avrupa, Rusya ve Ukrayna halkları açısından tehlikeli bir kriz anlamına geliyor. Her gün yapılan askeri birlik konuşlandırma ve silahlanma açıklamaları durumu çok değişken kılıyor. Bu durum hızla kontrolden çıkmış bir askeri çatışmaya dönüşebilir.
Avrupa Sol Partisi Son 10 Yıldır Artarak Yükselen ABD ve NATO Rusya'nın Askeri ve Siyasi Güvenlik Kaygılarını Dikkate Almıyor
Avrupa Sol Partisi krizin derhal yatıştırılması ve ABD, NATO ve Rusya tarafından hayata geçirilmeye çalışılan savaş senaryolarının reddedilmesi çağrısında bulunmaktadır.
Avrupa Sol Partisi egemen bir devlete karşı her türden askeri tehdidi ya da saldırıyı reddetmektedir. Ukrayna'nın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır.
Avrupa Sol Partisi krizin siyasi ve diplomatik girişimlerle derhal yatıştırılması çağrısında bulunmaktadır.
Buna göre Avrupalı hükümetler ve AB şu şekilde hareket etmelidir:
– Minsk Anlaşmalarının çıkarları söz konusu olan tüm taraflara uygulanmasını sağlamak üzere, "Normandiya" gibi bir formatta, diyalog ve müzakere için çok-taraflı çerçeveleri güçlendirmek.
– Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ilkeleri temelinde krizin bütün boyutlarıyla kapsamlı bir çözüme kavuşturulmasını sağlamak adına barışı ve kolektif güvenliği koruyarak Rusya'yı da kapsayan kapsamlı bir Avrupalı güvenlik yapısı ortaya koymak için girişimde bulunmak. Bu girişime Avrupa, Orta Asya ve Kuzey Amerika'daki 57 devleti ve Avrupa Güvenlik Anlaşmasını dahil etmek. Bu da ancak Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı himayesinde hayata geçirilebilecektir.
Bizler bugün Soğuk Savaş döneminde Helsinki Konferansı'nda gerçekleşmiş olan şeyin mümkün olduğunu düşünüyoruz:
– Savaş söylemlerine ve cepheleşme politikalarına son verilsin.
– Nükleer ve orta menzilli silahlar dahil edilecek şekilde çok-taraflı ve kapsamlı bir silahsızlanma üzerinde anlaşma sağlansın ve uygulamaya konulsun.
– Uluslararası Nükleer Silahları Yasaklama Sözleşmesi imzalansın, üzerinde anlaşılsın ve uygulamaya konulsun.
– Avrupa devletlerinin kendi halklarının tercihi doğrultusunda tarafsız kalma, NATO'ya katılma ya da katılmama hakkı tanınsın.